12 Eylül 2011 Pazartesi

Mardin günlüğü,

  Antep ve Urfa'ya daha önce gitmiştim ama bu seferki gezimizin asıl amacı Mardin'e gitmekti.Çok farklı olduğunu biliyordum ,merak ediyordum ve bu merakımında asılsız olmadığını gidince anladım.Muhteşem,olağanüstü güzelliği,apayrı bir kültürü olan bu şehire ne söylense az.Biz bir günle sınırlandırdık ama en az birkaç gün burda kalıp sindire sindire gezilmesi gerekir.Bir güneydoğu şehrinden ziyade,açıkhava müzesi tabiri daha doğru olur.Gezerken ''ağzım açık kaldı'' desem mecazi anlamda kullanmamış olurum:)Kesinlikle gidin!



    Ne muhteşem bir görüntü değilmi?Eski Mardin burası.Birde aşağı tarafta yeni Mardin var.


   Sabancı kent müzesini gezdik önce...


    el yazması Kuran-ı Kerim..


     Tarihi müslüman mezar taşları...


    Bu balmumundan yapılmış heykele nerdeyse ''kolay gelsin!,, diyecektim.O kadar sahiciydi..



    Taş ustalığının buradaki göstergesi.Ama biz heykelin gerçeği çok yansıttığına takıldık:)


    400 yıllık kapılar..Hiç çivi kullanılmamış.



    Kapı tokmaklarının zarafetine bakarmısınız?


     Mardin'in eskiden bayanlardaki geleneksel giysisi..

 
      böyle bir gelinliği giymek isterdim:))



   Sobalar bile el sanatının en ince işçilikleriyle yapılmış..



    Eski Mardin hanımefendilerinin günlük ev hayatı ve giysileri.Sandığımızdan daha medeni bir toplum ve hayat..


   Acıktık ve öğle yemeğini mahalli lezzetlerin yapıldığı yerden yana seçtik tabiiki..


   Lezzetli dolmalar,

 
      Mardin'in kapalı pidesi sembusek...


    içli köfteleri,oruk...


     İlginç etli ekmekleri.Eti hamuruna karıştırılmış.İçerisinde tarçın tadı aldım..


    Kaburga dolması parçalanmış halde geldi.Pilav bademli ve güzeldi.


      İşkembe dolması..


   Bol domatesli fırın güveç.Belkide sofranın en lezzetli yemeği idi..



    :))



     Annem ameliyat olduğu halde dizinden beklenenin üzerinde bir performans sergiledi:)...Hatuniye medresesine doğru..



    Selamladık....


 Ben izlemedim hiç ama Sıla dizisinin çekildiği konaklardan biri imiş.Boran ağanın çalışma ofisi gibi bir yermiş....Annem hayal kırıklığına uğradı,nerde bu konağın eşyaları diye:)).Yok şurasında halılar vardı,çiçekler vardı,şurada oturuyorlardı:))Çok kızdı çook:)



   Şu anda Artuklu üniversitesinin bir dersliği olarak kullanılıyormuş hayret ettik..


     Taşlardaki işçilik,olağanüstü..


   
     Böyle bir konakta hanımağa olarak yaşamak...İsterdim valla!




     Dayrül Zafaran manastırı...Burada sokakta beraber oturup çay içenlerden biri ezan okunduğunda kalkıp camii'ye gidiyor,diğeride ayin için kiliseye.Hiçbir sorun yok.Birçok kilise var ve rahatlıkla gezilebiliyor.Üstelikte çok aydınlatıcı,tanıtıcı bilgiler aktarılıyor.


    Güzel türkçe konuşan süryani rahip.Hala son derece faal,geçmişi  4000 yıla dayanan kilise ile ilgili bilgi veriyor.


    Metropolitlerin oturur vaziyette 50 yılda bir gömüldükleri kısım..Annem bu noktada çıkmak istedi.Gezmek istemedi.


    Gitti bahçede oturdu..


    Hala ayin sırasında el ile yakılan kandiller..


  
Çıkalım...gezecek çok yer var..


    Kasımiye medresesi...Henüz restorasyon aşamasında ama içerisi bana göre tam bir fiyasko..Yazık.



   Medresenin içerisinde yüzyıllardır duvardan akan su...Bilgimiz bu kadar.Anlatan yok.Hiçbir yerde yazı yok..Eşim,vardır bir mübarekliği hesabı yaparak:),bu sudan abdest alıp ikindi namazını burda kıldı.


Medrese öyle bir yerdeki,aşağıdaki manzara sanki tüm mezopotamya ovasını kaplıyor...


   Restorasyon sonucu yaklaşık 1500 yıllık olan bu medresenin cam balkonlarla ne kadar modern bir görünüme kavuşmuş olduğunu görüyorsunuz...Ne akla hizmet!


    akşam oturduğumuz cafeden,Mardin ışıl ışıl..


  Manzara muhteşem..


    ortam şahane..


    ve Memed,kaçıncı Memed olduğunu bilmiyorum ama geleceğin en dürüst Memedlerinden biri olacağı kesin.Yer sorduk bizi götürdü,gezdirebileceğini söyledi.Çok sıcakkanlı yardımsever.Eşimin ona zorla verdiği bahşişle bizden önce bakkala girip bize su alacak kadar geniş gönüllü.Oysa ilkbaşta bu bahşişler için yaptığını sanıyordum.Hep birşeyleri sanarak karar veriyoruz.Öyle sanmayalım....


    Otel yapılan konak..O sıcakta buzz gibi.Taş duvarlardan dolayı.Kışında çok sıcak oluyormuş..




    Hemen hemen her evde bulunan su kuyusu..


    Hangi ayrıntıyı vereceğimi şaşırdım.O kadar çok kare varki..Neyse sizleri fazla sıkmadan sözlerime bugünlük nokta koyuyorum...


    Bugünlük...
    Sevgiyle kalın...

9 MUHTEŞEM YORUM..:

AslıASLI dedi ki...

Gözlerimi alamadım, harika fotolar. Mardin'i çok merak ediyorum. Bu fotolardan sonra kesin görmek lazım :)

Adsız dedi ki...

canım valla her gün merakla diğer postlarını bekliyorum,gitmiş kadar olduk. Belgesel tadında valla..

Adsız dedi ki...

Cok guzel anlatmissin gezmis kadar oldum ilginc yermis gormeye deger bilgilendirdigin icin tesekkurler, cesmeyi bende merak ettim duvardan akan su harika hikayasi varmidir gercekden esiniz iyi yapmis abdest alip namaz kilmakda vardir belki bir hikmeti, sevgilerr

muhabbetsofrasi dedi ki...

derim bi çekmesiyle izledim fotoğrafları her bir karesi ayrı güzel

o bal mumunu okumadan önce amca ne yapıyor ki acaba diye bakıyorken sonradan fark ettim yazıyı :)
gerçek gibi

çok güzel yerler gezmişsiniz
bence tatil dediğin böyle olur
yan gelip yatmaktansa güneş altında
gez dur misler gibi
dimi ama :)
veeeeee darısı başıma diyim son olarak :D

bırtutamkekik dedi ki...

canımm susmaa ne olur yaa:)
öyle güzel sunum yapmışsın ki,yıllarca mardin gezilerinde rehberlik yapmış biri eşliğinde geziyorum gibi hissettm gerçek mardini:)
yüreğine sağlık..
sevgiler...

nabrut fıdıllıoğlu dedi ki...

özendim valla ama resimlere bakarken bile sıcaktan eridim :)

mine dedi ki...

Allah'ım hayırlısıyla tekrar gitmeyi nasip eyle nolur : ) ama öncesinde doğu anadoluolsun hayırlısıyla
bu isteklerimiz hiç bitmeyecek galiba : )

Kafe de Mola dedi ki...

Blogunuzu ilk defa ziyaret ettim .Çok güzel gerçekten.
Ben Mardinde 6 yıl yaşadım.6 muhteşem yıldı.Şu an kıskandım diyebilirm :)
O suyun anlamı çok büyük aslında.suyun çıktığı yer doğumu sonra gençlik daha sonra su küçülüp daralıyor yaşlılık dahada daralıyor ve mezar daha sonrada mezopotamya ovasına doğru ilerleyip son bulduğu için mezopotamya da ahiretimizi simgeliyor.Mesajda kısaca anlattım dahada ayrıntılıydı aslında.Ahh tarih kokan taş memleketim benim.Çok şirin bir il.Tekrar gidebilmeyi çok isterim.Mutlu kal...

Adsız dedi ki...

Suyun hikayesi gercekden ilgincmis

her ikinizede tesekkurler

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors