15 Temmuz 2012 Pazar
Feslikan yaylası..
En son 2 yıl önce gitmiştik bu yayla şenliklerine.Ne güzel üşümüştük.Bu yılda afişleri görünce sevindirik oldum.Üşümeye gidecektik:)
Aşağı yukarı 45 dakika süren bu yolculukta Antalya'da saat 18:00 sularında 40 dereceyi gösteren termometreyi orada,1800 metrede 17 derecede görmek mucize gibiydi bizim için.Arkadaşlarla gittik.Giderken hırka alın yanınıza dediğimde alaycı ifadelerle baktılar bize hatta Mahmut arkadaşımız hiçbirşey almayınca ilerleyen saatlerde battaniyelere bakakaldı:)
Tam bir yörük şenliği..Orhan Hakalmaz ve Muazzez Ersoy'unda konser vereceği alanda ertesi günde yağlı güreş müsabakaları vardı.Aslında şenlik bahane.Yaylanın havasını almaya gitmek,serinlemek isteyen herkes ordaydı.
Yere çimenlerin üzerine konser alanında battaniyelerimizi biraz dolaştıktan sonra serdik ve aldık çekirdeklerimizi:))Şarkı ve türkülerin büyüsüne kaptırıp kendimizi bağıra bağıra söyledik..
Ammaaaa velakin...Her türlü ortamda tüm terslikleri üzerime çekerim nedense:)Aksilikler beni bulur..Şenlik alanı çimenlik bir yayla alanıydı tabiiki..Güzel güzel şarkılara eşlik ederken,ayağımın üzerinde hissettiğim bir gezinme ile bastım çığlığı ve yaygarayı:))Ama ne çığlık:))...Fareeeeeee!
Tüm şenlik alanını bir anda teyakkuza geçirdim:)Arkadaşımız Mahmut başladı fareye vurup kovalamaya,insanlar panik,el fenerleri yakıldı,kimileri öldürmeyin diyor kimileri ayakkabıları giyip alanı terk etmeye kalkıyor,kimileri gülüyor(buna beni sakinleştirmeye çalışan eşimde dahil),Mahmut'u durduramıyoruz düştü farenin peşine:)),en son bir ayakkabının içine girdiğini gördüm diyor:))
O andan sonra ayağıma değen bir ot,eşimin ayağının bir anda bir poşete değmesiyle oluşan hareket ve yan tarafta oturan amcanın ayakkabısına değen ayağımla alanda 3 kere daha bir panik yaşanmasına sebep oldum:))...Tabii bu arada arkadaşlar ve eşim gülmekten kendilerini tutamaz oldular..Eve geldiğimizde bende başladım gülmeye...Ne geceydi ama:)
Közlenmiş mısırlarımızı yerken henüz fare misafirimiz olmamıştı:)
Herşeye rağmen çok ama çok güzel bir akşamdı.Sevgili Muazzez Ersoy'un şarkıları aldı götürdü...
Aşağı yukarı 45 dakika süren bu yolculukta Antalya'da saat 18:00 sularında 40 dereceyi gösteren termometreyi orada,1800 metrede 17 derecede görmek mucize gibiydi bizim için.Arkadaşlarla gittik.Giderken hırka alın yanınıza dediğimde alaycı ifadelerle baktılar bize hatta Mahmut arkadaşımız hiçbirşey almayınca ilerleyen saatlerde battaniyelere bakakaldı:)
Tam bir yörük şenliği..Orhan Hakalmaz ve Muazzez Ersoy'unda konser vereceği alanda ertesi günde yağlı güreş müsabakaları vardı.Aslında şenlik bahane.Yaylanın havasını almaya gitmek,serinlemek isteyen herkes ordaydı.
Yere çimenlerin üzerine konser alanında battaniyelerimizi biraz dolaştıktan sonra serdik ve aldık çekirdeklerimizi:))Şarkı ve türkülerin büyüsüne kaptırıp kendimizi bağıra bağıra söyledik..
Ammaaaa velakin...Her türlü ortamda tüm terslikleri üzerime çekerim nedense:)Aksilikler beni bulur..Şenlik alanı çimenlik bir yayla alanıydı tabiiki..Güzel güzel şarkılara eşlik ederken,ayağımın üzerinde hissettiğim bir gezinme ile bastım çığlığı ve yaygarayı:))Ama ne çığlık:))...Fareeeeeee!
Tüm şenlik alanını bir anda teyakkuza geçirdim:)Arkadaşımız Mahmut başladı fareye vurup kovalamaya,insanlar panik,el fenerleri yakıldı,kimileri öldürmeyin diyor kimileri ayakkabıları giyip alanı terk etmeye kalkıyor,kimileri gülüyor(buna beni sakinleştirmeye çalışan eşimde dahil),Mahmut'u durduramıyoruz düştü farenin peşine:)),en son bir ayakkabının içine girdiğini gördüm diyor:))
O andan sonra ayağıma değen bir ot,eşimin ayağının bir anda bir poşete değmesiyle oluşan hareket ve yan tarafta oturan amcanın ayakkabısına değen ayağımla alanda 3 kere daha bir panik yaşanmasına sebep oldum:))...Tabii bu arada arkadaşlar ve eşim gülmekten kendilerini tutamaz oldular..Eve geldiğimizde bende başladım gülmeye...Ne geceydi ama:)
Közlenmiş mısırlarımızı yerken henüz fare misafirimiz olmamıştı:)
Herşeye rağmen çok ama çok güzel bir akşamdı.Sevgili Muazzez Ersoy'un şarkıları aldı götürdü...
Kaydol:
Kayıt Yorumları
(Atom)
instagramdayım..
Ben'ce...
- Limon çiçekleri
- Antalya, Türkiye
- Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Google Website Translator
İzleyiciler
Facebook'tayım.
Nereden böyle?
Misafir olduklarım
Sayfalar
Blogger tarafından desteklenmektedir.
11 MUHTEŞEM YORUM..:
Bende seneye gitmek istiyorum bu sene kaçtı artık ....
eglence ziyafet dolu bir geceyi resimlerle dahada guzel renklendirmissin cok guzel hersey. misirlara bittim ama:)
Çok güzel olduğunu hep duyuyorum ama hiç gitmedik nedense.. ayy fareden çok korkarım. yazarken bile ürktüm.
ah ah ah, burda yagmurlarla eridik, sicaklara hasretiz!! orda olmak istiyorum:)) Allahim keyfinizi arttirsin!
serin serin:)))harika bir gün geçirmişsiniz, darısı başıma:)))
A.. a Havva, kilo mu verdin sen???
Şaşkın anne Çiğdem
fotolara baktım aklım kaldı çok güzelmiş üstelik üşümüşsünüz : ) nice güzel şenliklere diyeyim
Ben de üşümek istiyorum:)Hamur tahtalarından almak istiyorum:)Şimdi orada olmak istiyorum ama fare olmasın.Çok korkarım.Sevgiler.
Süper görüntüler.
Fare işine de alışıktır onlar, yine şehirliler korktu olur yani. :) O da eğlencesi olmuş. Kıskandık!!!
Havvacım; ne güzel bir eğlence bu böyle, bayıldım. Allah içine sindirsin canım.
Ayyy çok güldüm
fare ha
o anı görmek isterdim :))
harika kareler yüreğine ellerine sağlık....
Hoşcakal
ben fare olayına hala gülmekteyim :))))))))))))))))))))))))))))))