27 Mayıs 2013 Pazartesi

Sevgi poğaçası..

İçimden gelen ''yap bir değişiklik,,sesleri,kıpırtılar,böyle kim,ne olduğunu bilmediğim dürtmeler, aklımı çelmeye çalışmalar,harekete geçmem için uğraşıp duruyor..Farkındayım.
İşimle alakalı artık monotonlaşan ortammı diyeyim,yada artık cazibesini kaybeden desem daha doğru olur yıllardır amatör ruhla mutlu çalışmamı sağlarken,son zamanlarda durumu tersine çevirip profesyonel bir bakış açısıyla bakmak zorunda bırakınca dolayısıyla mutsuzlukta kendiliğinden geliyor.
İşim;artık sadece para kazandığım bir ortam.Üzücü ama öyle...
Dolayısıyla,bir gün ipleri koparırım,hiç ummadığım bir anda tepem atar,isyan ederim,lanet olsun,yeter gibi cümleleri bir arada kullanma ihtimalimde artıyor:)
Daha farklı,özgür,''kendime has,, bir ortam hayal etmeye başladım..Henüz ne olduğunu bilmediğim,kafamda tam şekillenmeyen ama mutlu olmak istediğim bir iş..Bir hobi.
Arada sırada dillendirdiğim, hayallerimden öte geçmeyen ama imkansız olmayan..
Umarım bir gün burda paylaşmak kısmet olur..


Geçtiğimiz hafta sonu sabah çalışınca (Ki bu benim bu düşüncelere gark olma sebeplerimden bir tanesi) eşim kendini aşıp,henüz içindeki ölmeyen ''Oktay usta,, yı harekete geçirmiş:))..
Sabah erken kalkıp yine adını bilmediği bir blogdan mayasız poğaça tarifi bulup,kızları enfes kokularla uyandırmış..Sağolsun Minelnur'umda güzel güzel fotoğraflamış..Resimleri görünce pek bi hoşuma gitti..


Sevgisini katmış belli..Sevgiylede poz verdirmiş kuzular..Bende sevgiyle tattım..Sevgiler...

21 Mayıs 2013 Salı

Gezmeye devam..Durmak yok:)

Şimdi diyeceksiniz ki y...h yani..
Bende diyeceğim haklısınız:)..Ama duramıyoruz biz Abbaslar..
Pazar günleri bu ara izinli olmayı rutine bağladık..Aslında normal bir durum gibi ama haftaiçi,haftasonu çalışan ben gibi turizmciler için olağanüstü bir durum..Cumartesi günü izinli olduğumuzu öğrenince birde sevinç çığlığı atıyorum sormayın:)...Hani böyle çok zor ele geçen imkanları değerlendirmek için ne yapacağınızı şaşırır,nasıl kullanacağınızı düşünür durursunuz ya,
Bizdeki durum direkt;''Nereye gidiyoruz?,,..Tek sorun bu:)
Onuda mutlak suretle çevre il ve ilçelerle çözüyoruz..Yeterki uzaklar olsun.


Isparta'ya epeydir gitmiyoruz..(Sanki şuracıkta gibi,kaçıncı gidişimiz hatırlamıyorum)..
Kızlar zaten gelmiyor,bizde bu sefer can  yoldaşı  olarak işyerimden arkadaşlarımızı davet ettik..Karı-koca bize eşlik ettiler sağolsunlar.
Pazar pazarı meşhurmuş Isparta'nın..Gezdik dolandık ama gezmeyle bitirilecek gibi değil..
Antalya'nın pazarlarından pek farkı olmasada birkaç noktasına parmak basmadan geçmiiciim:)

-Antalya'da hatırı sayılır bir zeytin üretimi olmasına rağmen,zeytin yetişmeyen Isparta'da pazarlarda bu kadar çok zeytinin olması fena şaşırttı bizi...Üstelik sergileniş biçimleride hep aynı;kapak kenarlarında:)..Çoğunun tadına baktık ammaa velakin hiçbirini beğenmedik desem çokmu ukalalık etmiş olurum?..Cidden değişik bir damak zevkleri var ama ben hala pazarda bu kadar çok zeytin satıcısının olmasına hayret edip durdum.Takıldım orda:)

-Isparta şivesi çok tatlı,tiz sesleriyle kadınlar konuşurken kulak misafiri oluyorum ''dondurmam gaymak,,  filminin setindeymişim gibi hissediyorum:) kendimi..

-İstisnasız her satıcı otomatiğe bağlamış gibi ''buyrun,hoşgeldiniz,, diyor..Bir süre sonra sanki inandırıcılığını yitiriyor..Hatta bir ara bir bayan satıcının kızına çıkışına şahit olduk; ''Ance telefonla oynuyosun,hiç buyrun hoşgeldin demiyosun!; 

-Çok ucuz olmayan ama yiyeceklerin çok taze olduğu bir pazar burası.

-otopark sıkıntısı çekmiyorsunuz.

-Nezih,sakin bir şehir.Öğrenci bol.

-Bir hayli gül heykeli var ama birçok eksiği olan şehirde eğreti duruyor..Patlıcana yoğurt misali.

-Yürüyerek zaten küçük olan çarşısını kolaylıkla katedersiniz.




                                                        Güllü lokumlar..


''Mevlana,, domatesiymiş.Bence genetiğimle fena halde oynamışlar diyen bir domates bu:)







                                                          Kabune pilavı..Yada sadece kabunemiydi:)










Günün en sevindiğim yanlarından birisiydi bu taze nohutlar.Hemen aldık pazardan ve eve gelince dallarında bir tane bile bırakmadım..Kendimi bi an memlekette hissettim..
19 Mayıs 2013 Pazar

Elmalı..

Yöremizi,il ve ilçelerimizi tanımaya devam ediyoruz:)
Şaka bir yana bizim bu gezme aşkı neticesinde elde ettiğimiz tüm yazı,doküman,fotoğraf ve deneyimlerle herhalde bir tv kanalına program yaptıracak yeterliğe gelmişizdir:)


Cumartesi ben işten erken çıkınca yine şöyle uzunca yolculuk yapma isteği depreşiverdi bizde.Biz dediysem kızlar yok bu işte..Kesinlikle bizimle böyle uzun mesafelere gitme konusuna karşılar.Anlayamıyorum.Yada artık ergen psikolojisini unuttum.Bende annemlerle pek biryerlere gitmek istemezdim hatırladığım kadarıyla.Evde durmak hoşuma giderdi..
Neyse,dedik naapalım?..
Dedik bilmiyoruz.Herzamanki gibi düldüle bir binelim,götürür bizi biryerlere.Vakitte öyle erken falan değil.
Böyle Korkuteli yoluna sapıverdik..
Korkuteline girincede pek enteresan gelmedi açıkçası.Çok geldik.Klasik bir ilçe işte.
Tabelada ''Elmalı,, yönünü gösteriyordu..İçim;Hadi gidelim diyordu ama çok uzaktı.
Eşime birşey demedim ama anladı herhalde:)Yada aynı hislerle oda buluşmuştu..
Yavaşça yön değiştirdi ve biz kendimizi Elmalı yolunda bulduk:)


O kadar şirin,sakin güzel bir yerki..Az fotoğraf çektiğim için üzgünüm.
Sokaklar ve evler bir Safranbolu,bir Beypazarı havasını almış götürmüş..
Küçücük bir caddesi,nezih esnaf lokantaları,bakır işçiliği,meşhur leblebisini kavuran atölyeler.
Ben bunlara hayranlıkla bakmaktan görüntüleyemedim ona yanarım!
Ziyaret edilen birkaç türbeye bile gittik.
Çarşısında çıt yok..Kuş cıvıltıları dışında.Yani çarşı o kadar sakindi.
Tabii yazın Finike ve Kumluca'nın sıcağından bunalan yazlıkçılar buraya akın ediyormuş ve bu sakin dediğimiz caddede akşamları insan seli oluyormuş.Cadde trafiğe yaz boyu kapatılıyormuş.
Hiçbir olay ve tatsız vaka yıllardır yaşanmıyormuş..O kadar güzel bir yer.


Biraz acıkır gibi oluncada kendimizi Ömer usta'nın yerinde bulduk.Açıkçası Antalya ve Korkuteli'nde yiyipte sevmediğim,içine kuyruk yağı basılmış köftelerden sonra buranın şiş köftesinede aynı hislerle yaklaştım..
Başka şansımız yoktu ama Ömer usta'da bizim etimiz farklı deyince denemekten birşey çıkmaz dedik.


Hakikaten inanılmaz lezzetli bir şiş köfte yedik..Son lokmasına kadar zevkle..


Köftenin olmazsa olmazı tahinli Antalya usulü piyaz..Belkide Antalya'nın kabullenebildiğim nadir lezzetlerinden..


Haftasonu diyip buranın meşhur tereyağlı un helvasınada hayır demedik...Tatlıyı uzun zamandır yemediğimizden ötürü çok şekerli gelsede lezzeti 1 numara idi.Kullandıkları Elmalı tereyağının sütsü tadı işlemişti..Çok hafifti.


Ben böyle yemekleri fotoğraflayıp,inini cinini sorunca Ömer ustada bize böyle Elmalı'yı tanıtan bir cd hediye etti.Çok mutlu olduk..Üstelik yediğimiz yemeğin fiyatınıda duyunca bir yanlışlıkmı var acaba demekten kendimizi alamadık.Antalya'da böyle bir yemeğe ödeyeceğimiz bir rakamın nerdeyse %30 altında bir fiyatla bu lezzetlere gark olduk teşekkürler..


Ayrılırken,Antalya'nın yaz sıcaklarında  sık sık geleceğimize inandığım ve belkide ilerde yaşamak istediğim yerlerden birine eklediğim Elmalı'ya ''iyikide gelmişiz,, dedik..



18 Mayıs 2013 Cumartesi

Ben geldiim..

Üzerimde bir yazamama rehaveti..Sormayın gitsin.
Sosyal medyadaki sayfaya bile lütfen bakıyorum artık.
Ne anneler günü,ne kandil kutlamalarına bir yorumda bulundum.Nede bir yazı yazdım.
Onu bırakın,bir telefon mesajı ile bile kimselere yazmadım.Ne deseniz haklısınız ama bu yıl üzerime bir ölü toprağı serpildi..Daha doğrusu son günlerde ne olduğunu bilmediğim bir durumla karşı karşıyayım..Yani ilk yılıma bakıyorum,nerdeyse blogumda iki günde bir yazı yazmışım.
Şimdi haftada yazarsam iyi..
Yok yok söz veriyorum,bugünden itibaren her fırsatta burada olacağım dostlar.
Tutmadığım an kulağımdan çekebilirsiniz:)


Karbonhidrat yasağını arasıra fena halde deliyoruz.Daha doğrusu ben öncülüğünü yaparak deliyorum:)
Öyle hiçbirşeyi yememezlik yapmıyorum ama arasıra işte..Küçük porsiyonlar halinde hamurişleri,bi gıdımcık tatlı parçaları falan işte...Yoksa bol miktarda yağlı et,yumurta ve bilumum protein türevlerini tüketiyorum...7,5 kiloya varan bir kayıp.Acaayip sevindiriyor beni.3 aydır görmeyenler tanıyamıyor o derece yani:)..Aç kalmadan,diyet psikolojisi olmadan..Mankene dönmüşüm yahuu:) Öyle diyorlar:)


Mesela memleketimin yağ mantısına diyet,miyet dinlemem yani..Öyle bir iki tanede kesmez.Kusura bakmayın:)Bildiğiniz yiyorum yani..Öyleki mantının kızarmış,yoğurtlanmış ve soslanmış halini bile resimleyemeyecek kadar:)..Yok öyle bir resim.Çünkü yumulduk.Çünkü hiçkimse öyle bir sabır örneği gösterip,gidip makinayı alma sükunetini göstermedi.Yenildi ve bitti:))

Her fırsatta burdayım,görüşmek üzere...

14 Mayıs 2013 Salı

Geride kalanlar..

1 hafta çok çabuk geçti..
Benim içinçok hızlı ve serii idi:)
Misafirlerimizi uğurladık.Rutin hayatımıza döndük.
Bense misafir ağırlamayı ne kadar özlediğimi farkettim..Hergün değişik bir sofra kurmak,menüyü belirlemek,memnun edebilmek..Güzel şeyler.

Erken çıktığım anlarda gezmeleride ihmal etmedik.Taa Alanyalara kadar gittik.Bir gün Kemer deydik,bir gün Lara'da..Fotoğraf konusunda cimri davranmış olsamda siz anladınız onu:)


           Eşimin yeğeni,kaynımın oğlu Serdarımızı ziyaret ettik bu arada..Manzaramız Alanya'da pek güzel.

                                                       
                                                  Bu manzara ölümsüzleşti:)



Düden şelalesi muhteşemdi..


                                                  Her dakika fotoğraf çekildik..



                 Son yıllardaki en kalabalık doğum günümü geçirdim..




Hediyelerim pek güzeldi..Ertesi günde anneler günü olunca bir taşla iki kuş durumu hasıl oldu:)



40'ına merdiveni dayadık..Ama o merdivenlerin iniş yönündeyiz artık..


Yine bekliyoruz..

O kadar güzel bir şiir ki..Dinlesek..

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Misafirlerimizle..

Bi koşu gelip ses vermek istedim canlar..
Yoksa koşturmalardayım.
Ankara'dan eşimin ablası,benim sevgili görümcem,Balıkesir'den aynı gün yine eşimin abisi ve yengesi misafirlerimiz şu an..
Gurbettekiler biz gibi gurbettekileri ziyaret edince sevindirik oluyoruz.
İyiki geldiler,iyiki sesimize ses verdiler.
Kendilerini ağırlamaktan ne kadar mutluluk duyduğumuzu anlatmama gerek yok..


Sevgili ablam (görümcem)..Hiçbir zaman aramızda gelin-görümce ilişkisi olmadı.Kendisini çok sever sayarım..Onun hoşgörüsü,nezaketi karşısında hiçbir zaman negatifliğe yer vermezsiniz hayatınızda..


Akşamınada büyük abimiz ve yengemiz (Eltim) gelince bizde gurbet ellerde bir anda kocaman bir aile oluverip kurulduk sofralarımıza..Uzun zamandır tekdüze giden günlerimize bir tutam mutluluk serpildi.


                              Gezmelerde manzaraları görümcemle etüt etmekteyiz:)



                                                 Tontiş halalarını özleyen kızlar...


      Balıkesirden gelen ''Balıkesir kaymaklısı,,...diyete rağmen tadına bakıldı..Laz böreğine benzeyen enfes bir tatlı..


                                      Kahvaltılara gidilip bazlamalara böyle saldırıldı..

Bugünlük bu kadar canlar zira misafirlerimin yanında öyle uzun uzadıya bir post yazma densizliğini göstermek istemiyorum..En kısa zamanda geri dönücem..Sevgiyle kalın..

1 Mayıs 2013 Çarşamba

Kocamın içine Oktay usta kaçtı:))

Yaaa,aynen öyle oldu:)
Yaklaşık 10 gündür eşimde bir mutfak merakı,bir yemek çeşitleri denemeler..Artık olay poğaça yapmalara kadar varan geniş bir yelpazede önlenemez bir şekilde ilerliyor:)
Herhangi bir yemek ve hamurişinden bahsetmeye korkar olduk,anında cevap geliyor;Yarın size yapayımmı?...:))
Kendisine endişeli bakışlar fırlatmaya başladık ama durumdan hiçte şikayetçi değilim aslında.
Böyle sürpriz sürpriz yemekler bir anda sanki parmağımızı şıklatmışız gibi önümüze geliveriyor:)
Terapi gibi gelmeye başladı bana diyor..Bırak yapiim işte ne güzel daha ne istiyorsun gibi bakışlarlada  bize geri dönüyor..

Elimi mutfağa atmaya fırsat bırakmıyor sağolsun:)..İçine Oktay  usta kaçmış senin diyorum:)
Ne kadar sürer bilinmez..Bir dönem geçiriyor:)Bizde bu rüyadan uyanıcaz elbet.
Hakkını yemeyeyim eşimin,kendisi her fırsatta mutfakta bana yardımcıdır zaten.Severek yapıyor.

Yalnız şu günlerdeki tek endişem birkaç gün içinde misafirimiz olacak olan eşimin ablası ve abisinin böyle bir manzara karşısında ne tür düşüncelere kapılacak olmaları:))...Maazallah bizim gelin bırakmış  yemek işini tamamen kardeşimize,ooohh ne ala ne ala! derlermi acaba?...:))
Artık bu endişemi dile getirdim bugün ve misafirlerin yanında bu merakını biraz yenmesini rica ettim:))
Ne cevap aldım dersiniz?..Yemek yapmasını kıskanıyormuymuşum:)))))



Bugün iskender yapmak istedi.Eti terbiyeleyip buzluğa attı ama çocukların açlık düzeyleri etin donmasına fırsat bırakmadı.Dolayısıyla incecik dilimlenemeden kavruldu..Ama terbiyesi ile,içindeki kuyruk yağının lezzeti ile iskendere bence 5 basan bir lezzet çıktı ortaya..Bana sadece mutfağı temizlemek kaldı..Haa unutmadan bu arada yapılan hamurişleri tarafımızdan tüketilmiyor.Sadece çocuklar için.Eşimde 14 kg. bende ise 7,5 kg. kayıpla süren sağlıklı beslenme süreci devam ediyor..Birkaç kilo daha hedefim var.Şu an 55,5 kg. dayım.Kendim bile şaşkınım ama görenler daha çok şaşırıyor.Ve ben hiç aç kalmadan,bol bol et,yumurta,tereyağ ve zeytinyağı yiyerek bu duruma geldim.
Canan Karatay teyzeme çook teşekkür ediyorum..












LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors