28 Haziran 2012 Perşembe

Geldim,geldim..

Biryerlere haber vermeden kaçtığımı zannetmiş olabilirsiniz.Olamadı:)Sadece kaç gündür bozulmuş olan bilgisayarın yapılmasını bekledim.Bozulduğunu duyduğumda (eşimde tamirinin uzun sürebileceğini söylediğinde) eyvah blogum ne olacak! demiştim:)..Bu süre zarfında blog için malzeme biriktirdimmi;Hayır...Yaptığım mantılar,kekler,sarmalar görüntülenemeden uçup gitti.
Kızkardeşim Sakine'ler gelecekti Kayseri'den ve çok sevinmiştik.O yüzdendirki evdeki işleri hızlandırmıştık.Gelemeyecek olmaları ile çok üzüldük...Şimdi beklediğimiz diğer misafirler ki bunlar eşimin Ankara'dan yeğeni ve ailesinin izin aksiliği ile karşılaşmamalarını temenni ederek gelmelerini umud  etmek.Biz buralardayız henüz,bekliyoruz!..Sağımız solumuz belli olmaz elini çabuk tutan tutsun:) şeklinde bir tehditvari davetide savurduktan sonra bu yaşıma kadar (Dikkat ederseniz rakam belirtmiyorum artık:)edinmediğim çekirdek çitleme hastalığına yakalanmış olduğumu ilan etmek istiyorum:)


Birileri çitlerken dayanamaz alırsınız bir tane,arkası gelir tutamazsınız kendini...Bende şimdiye kadar hiç böyle arzular hasıl olmamıştı çekirdeğe karşı..Hatta toplu halde çitleme seanslarında bile tek katılmayan ben olurdum.Gereksiz ve boş bir iş..Nadirdi bir kaseyi bitirdiğim.


Şimdi en ufak bir boşlukta saldırıveriyorum bu merete:)..Sivilceler bir bir patlıyor,paketin biri bitmeden diğerini aldırmak gibi bir telaşa düşüyorum:))
Kurtarın ben bir bağımlıyım!





22 Haziran 2012 Cuma

Bizim evin halleri..

Bir nebzede olsa işler bitti gibi ama hala ortada bitmemiş işlerin izleri kol geziyor:)Resimlesem çıldırırsınız ben gibi..Anlatsam ayrıntısıyla tümden fenalık gelir:)
Tadilatlar bitmek üzre.Temizlik bekliyor çünkü hala elektrik işleriyle uğraşan eşimin priz kenarlarından dökülen tozlarla işinin bitmediğini:)ortalıktaki kutularda kullanılacak daha malzemeler bulunması,bir hayli değişen salondaki vazolar ve bilumum atmaya kıyamadığım süs eşyalarının henüz yerlerinin kesinleşmemesi,duvar kağıdının rengine uygun kırlent kumaşlarının henüz bulunmaması,yine aynı renkte aksesuarların alımına geçilmemiş olması ortalığın daha bu hafta dağınık görünmesine yol açmakta...(Yine bi dünya anlattım,Allahım sen çeneme mukayyet ol:))


     Birde bu arada pazarda gördüğüm bu güzelim çileklerden reçel yaptım.Haftanın en güzel yanı,reçel yaparken eve yayılan kokuydu.İlk defa yaptım başarıyla tamamladım.


      Biberlerden acı soslar yapıldı.Bir koca leğen domateside Minelnur'a soydurdum,iflahı kesildi:)


   Yetmezmiş gibi birde eve giren kertenkeleyi yakalamaya uğraştık...Ardından böyle seyrettik ve habitatına geri bıraktık:)


      Arkadaşı Tuğba'nin kardeşinin sünnet düğününe giden Yaren'i tanıyamadım nerdeyse.Ufak kuzuda çook büyüdü,e...k kadar oldu:)


Saatler gece yarısını çoktan geçtiğinde ben artık işlerden sıyırmıştım.Kızımla o saatte bir çiftetelli döktürdük omuz omuza:))Artık komşularda ne dediyse dedi:)Ben ne yaptığımı biliyormuydum o saatte canıım:)


Şarkı çok güzel..

18 Haziran 2012 Pazartesi

Yanıyoruz!


Şu anki resmimi size anlatayım:)..Klimanın en soğuk olabilecek ayarının en yüksek fan hızında çalışırken karşısına geçmiş,yanında buzlu su,mutfağa,sıcak ocağın başına gitmeye gözü yemeyen ama yemek yapacak olmanın verdiği mecburiyetin sıkıntısıyla hala ne pişireceğini bilemeyen(Mutfakta fazla zaman geçirtmeyecek bir yemek olması şart),Allahım sen yakma diye inim inim inleyen:),bu arada uzaktaki bir inşaatın tepesinde çalışan işçilere gözü takılıp onlar için dua eden,arabanın termometresinin öğle vakti 50 dereceyi göstermesinin şaşkınlığında cehennem azabını her an hatırlayan:),evde birden başlayan tadilat ve dekorasyon işlerini bu haftaya sıkıştırıp (Misafirler gelecek çünkü) sıcaklarda nasıl iş yapılacağını kara kara düşünerek,ahhh memleketim! diye diye baba ocağının serin Erciyes havasından bir gıdımcık buralarda isteyen (Mümkünse şehride buraya alsak),ayyy ölürsem beni buralara falan gömmeyin sıcaktan mezarıma bile kimse gelmez düşüncelerini artık sesli dile getirip:) sıcak hava depresyonlarına girmiş birini görürseniz işte o benim:)


2 gün içinde artık mutfağada taktıracağımız klima ile evde klimasız yerde kalmamış olacak çok şükür.E bu yaz artık burdayım.Zamanımın büyük bir bölümü mutfakta geçecek.Olmaaz dedim!Olamaz!Bu şekilde olamaz:)..Ev reisi ilede hemfikir olup(Uzun uğraşlar sonunda) o işide çözmüş olduk.
Tek sıkıntı salonun dekorasyon,duvar kağıdı ve gelecek tv nin yerini ayarlamak,ufak tefek aksesuarların alımı...Ondan sonra evde birde temizlik oldumu tamamdır.Tamamda ..Hemencecik oluverse...Hepsi dışarı çıkmayı gerektiriyor:)..Kağıt seçimi,klima işleri,mefruşat alışverişleri derken evden çıkmak bu sıcakta inanın bir cehennem azabı...Bu yaz nasıl geçecek bilmiyorum..Allah yardımcımız olsun..Memleketimdeki tüm dostlara selamlarımı iletiyorum,kıymetini bilin yerinizin.


Harika bir yorum,bayıldım...

15 Haziran 2012 Cuma

Hayırlı Kandiller ve Estağfirullah..

Herkesin Miraç Kandili'ni kutluyor,dualarda buluşmak dileğiyle diyorum..Sevgili Tespih Taneleri çok güzel bir dua paylaşmış,izniyle sizlerle paylaşıyorum;Hep birlikte Estağfirullah..


ESTAĞFİRULLAH!

 Dilimle söylediğim tüm, kötü sözlere...

 ESTAĞFİRULLAH!

 Gözümle gördüğüm, çirkin şeylere...

 ESTAĞFİRULLAH!
   
Ayağımla gittiğim, haram yerlere...

 ESTAĞFİRULLAH!
    
Kulağımla duyduğum, faydasız ve boş sözlere...

 ESTAĞFİRULLAH!
  
Bilerek yada bilmeyerek, işlediğim bütün, günahlarıma....

 Estagfirullâhel'azîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüv el hayyel kayyûme ve etûbü ileyh.




14 Haziran 2012 Perşembe

Doğallığı salona taşımak..

Günler 48 saat olsa yetmeyecek sanırım..
Bu hafta nasıl geçiyor hala anlamış değilim.Üstelikte bir gün çalışıp bir gün çalışmadığımız şu günlerde..
İzin günlerime denk getirdiğim doktor kontrolleri tüm günümü alıyor.Bir sonuca ulaşmış değil henüz.Kalan birkaç saatin bir bölümünü parti koşturmaları alırken bu akşam birde yardıma muhtaç bir aileye yardım paketi ulaştırmak için akşam çıkmak zorunda kaldım.Burnumuzun dibinde,biraz ilerdeki sitede  gördüklerim ve duyduklarım beni depresif durumlara sürükleyip birde eve gelince bunu anlatırken sulugözlülük yapınca evdekileride hüzünlü bir havaya nakletmiş oldum...Allahım kimseyi yoklukla terbiye etmesin...Şimdi bir başlarsam anlatmaya sayfalar yetmeyecek kötü olucam..Bir başka zaman paylaşayım müsaadenizle.Ama bilinki ihtiyaç sahipleri öyle uzakta değiller.Yanıbaşımızda,hatta kapı komşumuz bile olabilir.Yeterki görmeyi bilelim.Ben kaç yıldır bu mahallede bunu nasıl göremedim diye kendi kendimi yiyip bitirdim zaten..


Birkaç gün önce evimize taşınmadan önce yaptırmayı düşündüğümüz ama hep ihmal ettiğimiz küçük bir dekorasyonuda yaptırtmış olduk.Küçük derken evde açılmış olan inşaat durumu evlere şenlikti,sanırsınız ikiz kuleler inşaa oluyor:))..Böyle bir berbat durum olamaz.Zaten verilen randevulara uymayan ustalar bir haftadır oyalarken birde sabah denilen saatte gelmeyince kapıyı açar açmaz bendenizin gazabına uğramanın etkisiylemi yoksa evden sağ çıkamama korkusumudur:)) bilinmez iyi iş çıkardılar..Başlarında her ayrıntı ve koydukları her taşın nerdeyse kritiğini yapan huysuz bir evsahibi hatun varken olmaması imkansız gibi görünüyordu..Giderken,kusura bakmayın asabiyetimden dolayı dedim, henüz gelmiş olan eşimle kapıda aldığım cevap:Ben zaten hala şoktayım nasıl yaptığımı bile bilmiyorum..dedi:)..






Salondaki kolonumuzu doğal taş ile kaplattık.Eve girmeden yaptırtmak istiyordum,ihmaller sonucu kısmet bugüneymiş.Eşimde yüzeyine loş bir ışıklandırma tertibatı yapmakla meşgul.(Ev reisi elektrikle yakın alakalı olunca süper oluyor)Çok beğendim gidip gelip bakıyorum:)..Duvarın biride kağıt kaplanacak ve birkaç aksesuarla alınacak avizelerle tamamlanacak.


Salonun o günkü temizliği bir facia idi.Anlatılmaz yaşanır:))Nitekimde yaşadık ve ben hala nasıl temizlediğimize inanamıyorum.Doğallığa olan özlemim burada kendini göstermekte.Yakında kendimize doğal yaşam alanları oluşturmaya başlarsam hiç şaşmıycam....


Sizleri seviyorum ve şarkımıza davet etmek istiyorum...Çok seviyorum bu şarkıyı..



10 Haziran 2012 Pazar

Küçük kuzu mezun oldu,büyüdü..

Artık ilköğretimde çocuğumuzda kalmadı..Şunun şurasında 2 yıl sonra büyük kuzu,4 yıl sonra küçük kuzu üniversiteli inşAllah..Aman Allahım düşündükçe..Geçen gün eşimle büyük kızımın okulundaki pilav gününde mezun olan liselilere bir baktık..Eşim''...eee,Havva hanım,2 yıl sonra bizde burda mezun annesi ve babası olacağız farkında mısın?,,dedi..Şöyle hüzünlü bir ''hımmm,, çıkmış benden.Ardındanda eklemesin mi;''Yaşlanıyoruz artık,,..Dönüp öyle bir bakmışım ki,şöyle bir cevap işittim :))''Yani,kendi adıma konuşuyorum,, :))


Küçük kuzu Yarenin de artık liseli olmasından sonra iyiden iyiye bir olgunluk çöktü üzerimize..İlköğretimdeyken gerçekten dahamı genç hissediyorduk kendimizi ne :))SBS stresinide atlattık.Geçen gün mezuniyeti vardı okulunda.Güzel kızıma kep ve cübbesi ne güzel yakışmış..Bizim zamanımızda yoktu böyle şeyler...İlkokuldan mezun olmuşun,ortaokuldan...Kim takar :)..Şimdi herşey akademik bir havada..



  En sevdiği arkadaşı Tuğba...Bizim 3.kızımız gibi olmuştu.


    Tuğba'ya hep soruyorduk''Bu deli kıza sen nasıl tahammül ediyorsun,,diye..Yine yapacağını yaptı bizimki..Tuğba ise hiç ses çıkarmaz :))
Nice yıllara kızım...İnşAllah Üniversitede kep attığın günleride görürüz...


Dün akşam şehrimizde düzenlenen Türkçe olimpiyatlarındaydık..Muhteşem bir organizasyon,mükemmel bir programdı..Evimizinde hemen yanıbaşında düzenlenince kolayca gidiverdik.



    Zenci çocukların o en güzel ezgileri söyleyişi,Silifke'nin yoğurdu eşliğinde kaşıklarla oynayışlarına hayran kaldık...Tüm emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.Rabbim yar ve yardımcıları olsun..


Yüklediğim şarkılar madem izlenebiliyormuş,bugünkü parça gelsin o zaman,bir türkü bu kadar güzel olabilir:

4 Haziran 2012 Pazartesi

Güzel günlere..

Havalar çok güzel.Keşke hep böyle kalsa,hiç sıcaklar gelmese,soğuklarda diye ikide bir söylenip duruyorum takılmış plak gibi..Balkona çıktığımda,şöyle doğanın yeşile doyduğu şu günlerde şahit olduğum güzellikleri ohh..diye içime çeke çeke bir hal oluyorum:))..İşlerde hafiflemişken,zırt pırt izinliyken şu baharın tadı çıkarılmaya değmezmi?...Hiç yaz gelmese,kışta:))Tövbeee...


Pazarları izinli olmak gibi bir rutine bağlandık şu aralar.Hafta içide bir iki gün izin derken,işlerin yokluğuna sevinsekmi üzülsekmi bilemiyorum..Bildiğim tek şey şu aralar herşeyin tadını çıkarmaya kararlı olduğum.


''Gezelim görelim,,i çeksek herhalde reyting rekorları kırardık :)..Bizden iyi programcıda bulamazlardı.Hem yemeyi seviyoruz hem gezmeyi.Antalya'da bize dar gelir oldu artık.Aynı yerlerden sıkılmaya başladık.
Bu haftaki yöremiz Isparta idi:))...(Gide gele artık her yerini tanır olduk bu şirin kentin)
Efendim yöresel lezzetlerle başladık,doğa ve köy turuyla bitirdik..Buyrun;


Daha önce burada da bahsettiğim meşhur Isparta tandır kebabı.Hiçbir yerdekine değişmem diyorum.Gerçi henüz güzel ülkemin heryerinin tandırlarını yemedim ama şimdilik listede 1 numara..





    Sütle yapılan irmik helvaları çok güzel ama bu sefer şeker yok denecek kadar azdı...Bunuda ilettik.



    Alışılmışın dışında sütü bir hayli bol olan bir kaymakla servis edilen kadayıf....


Yemek faslını bitirdikten sonra çarşıyı bir turladık..



     Şu gül ürünleri satan dükkanlardan çıkasımız gelmedi öyle güzel kokuyorlardıki.Dükkanların önünden geçerken otomatikman yavaşlıyorsun:))


              Çocuk,her yerde çocuk...Öyle güzel evcilik oynuyorlardıki,kendilerini fotoğrafladığımızın farkında bile değiller..


    Dönüş yolunda doğanın ve köylerin güzelliğini anlatmaya kelime bulamıyorum.Bir anda eşim ana yoldan çıkıp bir köy yoluna döndü...İçinden geçerek Antalya yolunu buluruz herhalde dedi:)..Vakitte henüz erken.Akşama yolu buluruz nasılsa dedik ve köy gezintisine başladık..





   Bizim çılgın kız tutturdu arabanın bagajına binicem diye...Baba hafif hafif arabayı sürerken biz Minelnur'la yaya olarak yürüyüş yaptık...Fonda Yaren'in telefonundan son ses yankılanan ''Ankara'nın bağları,, eşliğinde:))..Çok keyiflendi,sanki Amerika'yı keşfetti:)


      ''Lütfen sen koşma anne en iyisi,, dediler:))...Çok komikmişim:)


    Çok güzeldi......Çoook...


Bu parçayıda benimle birlikte dinlemezmisiniz?

3 Haziran 2012 Pazar

Olmaya devlet cihanda,bir nefes sihhat gibi..

   Gecenin bu saatinde yazmanın hazzına varmak istedim bugün.Çünkü yarın izinliyiz ve istediğim kadar uyuyabilirim:)Zerre kadarda akşam içtiğim kahveden dolayı uykum yok.Birkaç gündürde blogumdan uzağım.Sadece bir göz kırpıp kaçıyorum...Yazmak gelmedi içimden birkaç gün.Alışveriş yapmak istemedim,işe gitmek istemedim.Aslında hiçbir şey istemedim...Sonra,bu ben değilim dedim.Böyle yıkılmaya giden durumlar bana yakışmıyor,sorumlu olduğum bir ailem,çocuklarım var dedim.Ağır hastalık geçirenlerin hayat öykülerinde galip gelişlerinin hikayeleri hep moral ve yaşama isteklerinden geçiyordu.(Yanlış anlaşılmalara sebep olmasın ,aman..)
  Kısa keseyim;Rutin böbrek ağrılarıma artık bir son vermek için gittiğim hastanenin araştırmaları esnasında ultrasonla tesadüfen karaciğerimde ufak bir iyi huylu nodül tespit edildi....Tespit edilme aşamasındaki yıkılışımı hiç anlatmayayım:)..Belki herkeste aynı tepkiler olurdu bilemiyorum.Beklemediğiniz bir anda beklenmedik  kitlelerin var oluşunu duymak herkeste aynı sonucu verirdi eminim...Takip edilmesi gerekiyormuş.Kaybolup iyileşmesi gibi bir şansım yokmuş ama büyüyüp büyümediğine dair sıkı kontrol altında olmam gerekiyormuş.Hasılı şu anda devam edecek olan tetkiklerle meşgulum.Doktora gitmeyi hiç sevmeyen biri olarak ilk defa böyle detaylı bir araştırmanın içine girdim ve bu sonuç çıktı.Böbrek ağrılarımınsa taşla hiç alakası yokmuş.Muhtemeldirki bundan 17 yıl önce geçirdiğim bir ameliyatın içerde oluşturduğu yapışıklıkların sonucu imiş.Onuda laparoskobik bir ameliyatla açmayı düşünüyorlar.Girmişkende karaciğerdeki kiste bakacaklar.Tabii önce tetkikler,tomoğrafiler....Hastaneye ilk defa bu kadar çok gidiyorum.Herkesin dediği gibi;Rabbim oralara düşürmesin ama oraların yokluğunuda vermesin...
Tevekküle inanıyorum...Elhamdülillah.Rabbim herşeyin iyisini bilir.Derdini veren,dermanınıda verir inşAllah.Verdiğine şükür.
Can sıkıcı gibi görünen bu duruma ertesi gün alışmışım bile...İşte herşeye alıştığımız gibi...Şükürler olsunki böyle bir durumdan haberdar olduk,şükürler olsunki imkanlar var,şükürler olsun Rabbime verdiği herşeyden ötürü...


Ohhh...yazabildim yaa!..Birdaha yazamamda diyordum,ne mutlu bana.Ne mutlu bana sevdiklerimin o pozitif elektriklerini,dualarını direkt olarak ışın hızıyla şu naçiz bünye algılıyor:))..Ne mutlu bana,ne mutlu bana....

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors