26 Aralık 2013 Perşembe

Tatile 9 kala..

Çok şanslı olduğumu düşündüğüm zamanlar sıklıkla vakidir..Şükür ederim hamdolsun.
Şikayet etsemde saati,vakti,tatili belli olmayan işimden bazen..Koşturmaktan..
Sonra derim ki;Şükürler olsun bir işim var,böyle boşlukları var sıkça..Kaçabildiğim:)
Artık boyumu çoktaaan  geçmiş kızlarım,az çok sorumluluklarını kazanmış.
Özgürce bazen böyle istediğim vakit tatile gidebiliyorum..
Tabii tüm bunlara tüm içtenliği ile destek veren,gitmek istediğimde hiçbir zaman ''hayır,, lafını duymadığım sevgili eşim..(Sorarsanız,hayır deme şansım varmı der,kesin:))
Çocukların okulu olduğu vakit dönüşümlü tatile gidiyoruz:)
Geçenlerde o kaçıverdi aile efradına,sırada ben varım:)
Az kaldı,benim tatil sınıröteside olacağından önem arz ediyor:)


Geçenlerde başbakanımızında açılışını yaptığı ''Kepezpark,,ı gezelim dedik..Olimpik yüzme havuzunun bahçesi gibi olmuş..Havada güzeldi.Dolaştık.


Bir masal diyarı yapılmış sanki..Çocukların daha çok seveceği...İçindeki koskoca spor komplekslerini gölgede bırakırcasına:)




Külkedisi ayakkabısını denerken:))Yalnız külkedisi hemşire gibi görünüyor burda:)Prenste askeri üniformalı..Yani ikiside devlet garantisinde birer masal kahramanı:)



                                   Taş devrinden Betty ilede dostluğumuzu pekiştirdik:))
18 Aralık 2013 Çarşamba

Hoşgeldin ''hacım,,..

Öyle kankilerin geyik lafı değil benimkisi..Ciddi ciddi..İçimden gelerek, yakıştırarak..
Sevgili blogger arkadaşımız,lezzetlimiz bir kase lezzet te idik.
Kutsal topraklara yüz sürmüş,maneviyatını iliklerine kadar hissetmiş arkadaşım.Anlatırken bile heyecanını hala yenemiyordu..
Birgün,Rabbim kısmet eder inşAllah , ''hacı,, olarak anılmayı nasip etsin..
Toplanıp hoşgeldine gidememiştik..Yani bir kısmımız evet bir kısmımız hayır..
Arkadaşım döktürmüş..Döktürmek lafını hafif buluyorum,yerinede kelime bulamıyorum:))
Ellerine,emeklerine sağlık..


  Meşhuur ama benim henüz denemediğim 3-2-1 poğaçası enfesti.Kaç tane yediğimi söylemiycem,ayıp:))..Sadece şunu belirteyim,ben bugün bende değildim:))..Böyle bir sofra karşısında hiçbir irade dayanma gücüne sahip olamazdı eminim..


                      Sanırsam bu harika mercimek köftelerin yarısını ben bitirdim:))Öyle değilmi Kekiğim?:))


                                         

İşte bu soslar ve acı biberler yüzünden hep:))Önümdelerdi ve iştahımı açtılar:))


Şu patatesli,tavuklu ve garnitürlü salatanın detayına bakarmısınız?Emek,emek,emek..Lezzet,lezzet,lezzet...


Çikolatalı mousse...Kapış kapış gitti..Anlayın artık.


Bitmedi...Yani bugünki lezzet şölenini anlatmaya bu fotolar falan yetmeyecek.Cheescake..


Arkadaşım bunları kaç saatte,nasıl hazırlamış..Tahayyül dahi edemedim.Çok görmemek lazım çünkü o bir kase lezzet..Lezzetin püf noktası..


Veeee,masanın assolisti krokanlı pasta tüm endamı,zarafeti ve lezzeti ile bu enfes sofrayı taçlandırdı..
Pastayı kesmelere kıyamadık..Haksızmıyım?


Sevmelere doyamadığımız Fatma Azra...41 kere maaşAllah SübhanAllah..


İyiki varsınız,iyiki tanıdım sizleri.Seviyorum sizi güzel yürekler..


17 Aralık 2013 Salı

Tükenmişlik sendromu..

Şu ''tükenmişlik sendromu,, olayına ciddi ciddi inanmaya başladım.
Yada vücudun biyolojik takvimi yılda belirli zamanlarda alarm verip,herşeyden elini eteğini çekip kaç buralardan diyor:)
Benimde dinleyesim geliyor hemen onu:)
Bazen gereğinden çok fazla taşı yerinden oynatıp yerlerine tekrar koyamadığımı düşünüyorum.
Buna mukabil detaylar,bunları kafaya takıp gece yarıları uyuyamama,Temizliğe gelen  bayanın ''berbat,, ev temizliği ve kurnazlıkla evi temizlemeden gidişi ağlamaya bile yol açabiliyor şu aralar bende..
Bir telaş,hep telaş,endişe,vakit bulamama sıkıntısı..Hiçbirşeye tam yetememe sıkıntısı..Hayrolsun.
Demem o ki;
Ben Ocak ayında çıkacağım tatili iple çekiyorum..Önce Kayseri'ye,baba ocağını ziyaret ve ardından ordan bir boy küçüğüm erkek kardeşimle doğduğum topraklara,Hollanda'ya 30 yıl sonra bir ziyaret ki,düşündükçe heyecan sarıyor şimdiden..
İkimiz karış karış sokaklarını gezip,herbir köşesinde hatıralarımızın olduğu bu küçük Hollanda şehrine 1 haftalık bir tatil planladık.Abla-kardeş..
Öyleki,tırmandığımız duvarlar,bisikletle gittiğimiz gizli yollar,sınıflarımızdaki duvar resimleri,okul yolumuzdaki köprünün asıldığımız açılır kapanır bariyerlerini bile görüp belkide tekrar bu duvarlara tırmanıp,bu bariyere açılırken asılmak istiyorum:))..


Sekiz yıl insanda neler alıp götürmüş bu resmime bakınca anladım..
Oralara gittiğimde 30 yıl neler götürmüş,neler getirmiş anlayacağız..Hayatın ne kadar kısa olduğunu,hayatın sonu geldiğinde anlayacağız muhtemelen..ve temizliğin güzel yapılmamış olmasına ağlanmaması gerektiğinide geçte olsa belki o an öğreneceğiz..Ağlanacak o kadar çok şey çıkacakken hayatta..

Güzel kalın..Sağlıkla.
6 Aralık 2013 Cuma

Aylık olağan ''gün,,ümüz..

Siyaset dışardan göründüğü kadar soğuk ve resmiyet içermiyor..En azından biz kadın kolları için..
Dostlukların zirve yaptığı,üzüntümüzüde,sevincimizide aramızda yaşadığımız güzel birlikteliklerin bütünüyüz..
İş çevresi dışında edindiğim,kendimi bu anlamda şanslı addettiğim güzel yüreklerle hiçbir an'ımızı heba etmiyoruz..
Aramızda kurduğumuz ''gün,,ümüzün bu ayki evsahibesi Muazzez ablaydı..



         Menümüz protein ağırlıklı olup,kalori fazlası olabilecek hiçbir tatlıya yer vermedik:)



                                 Akşamın nasıl olduğunun farkına bile varmadık..


                    Yüreğide kendi gibi güzel başkanımız.Allah nazarlardan saklasın..

Bu aralar bu türküyü defalarca üstüste dinliyorum..

4 Aralık 2013 Çarşamba

Beratcan..

Buralara uğrayamayan,yazmaya ne takati nede fırsatı olan bir blogger tanıyorsanız o benim!
Beni artık izlemeyi bırakmak gibi düşünceleri olan herkese sesleniyorum:Sonuna kadar haklısınız.
Ben olsam bende bırakırdım beni:))..
Böyle blogger mu olur arkadaşım,..olmaz...
Diyeceğim o ki;
Ben ne burasız yapabilirim nede istikrarlı bir blog yazarı olabilirim..Özeleştiri erdemdir diyip en azından zeytinyağı gibi üste çıkma gibi bir hata yapmayayım:)
Ben önceden söyleyeyim,kararı sizler verin..Her karar ba'şım üstüne..

Neyse dostlar,
Hani nedir sendeki bu tembellik,bu yetememezlik,bu blog aleminden mahrum ettirecek halet-i ruhiyen diye sorar iseniz,efenim bendeniz şu aralar boyumdan büyük işlere kalkışmanın verdiği zorluk ve yoğunlukla mücadele etmekteyim..
Malumunuz,aynı zamanda bir partinin kadın kollarında siyaset yapıyorum.
Bu durum 2009 dan beri işimin çalışma saatlerinin esnekliği ile bende daha bir heyecan,şevk ve istekle bu yola kanalize olmama sebep oldu..
Belki yıllar sonra düşündüğüm siyasetteki önemli bir adımı şimdi atmak durumundayım..
Bu ağır taşın altına elimi koymak üzere niyet ettim hayırlara vesile olsun.
Kararlar önümüzdeki günlerde netleşince sizlerle paylaşacağım.


Yönetim kurulumuzdan Aysu hanım'ın  torunu Beratcan'ı görmeye gittik..MaaşAllah bu ara yönetim kurulu üyelerimiz anneanne ve babaanne olma yarışında sınır tanımıyorlar:)..Yetişemiyoruz:))
Delikanlının sevimliliğini ve usluluğunu anlatmaya kelimeler yetmez..Bir kere bile ağlamasını duymadık.Uslu uslu aramızda pozlar verip seyretti..41 kere maaşAllah ona..Vatana,millete,annesine,babasına hayırlı evlat olur inşAllah..


Başkanımız Elif hanım herzamanki gibi bizlerle birlikte her mutluluğu paylaşıp Beratcan'ımıza hediyemizi takdim etti..


                     İkramlar için bir kez daha teşekkür ediyoruz..Herşey çok güzeldi..


              Birlikteliğimiz hiç bozulmasın..Mutluluklarımızı paylaşıp çoğaltmak dileği ile..

Çok ama çok güzel bir şarkı..Sözler muhteşem.

1 Aralık 2013 Pazar

Aşure paylaşımımız...

Kadın kolları teşkilatı olarak her yıl yapıp paylaştığımız aşuremizi pişirip eli,gönlü,vakti yetenlerle paylaştık..
Yoldan geçen,çoluk çocuk,yaşlı genç herkes davet edildi..
Yapımında vakitsizlikten dolayı bu yıl emeğim geçmedi ama sağolsun ''akil kadınlarımız,, hakkıyla üstesinden gelmiş,bizlerede dağıtmanın keyfi ve birlikteliğin mutluluğu kalmıştı..


                               Tencereler dolusu yapılmış,lezzeti herkesi mesth etmişti..



                                           Konuklarımızın biri geldi biri gitti...


  Herbiri birbirinden değerli..Büyükşehir belediye başkan adayımız her zaman olduğu gibi her yerde..


Songül'ü yılın aşure dağıtanı ilan etmek lazım:))..Arkadaşımın ellerine sağlık bıkıp usanmadan dağıttı..


               Gonca'm görev yerinden bir dakika olsun ayrılmadı..Geleni geçeni durdurdu..


                 Rabbim gelecek yılki aşure etkinliğimize gülücüklerle kavuşturmayı nasip etsin..

Güzel..

25 Kasım 2013 Pazartesi

Zaman su misali..

Akıp geçiyor işte..
Pervasızca..Rabbime şükürler olsunki,dolu dolu,iyisi dağlar misali,kötüsü kum taneleri gibi..
Sanki bir ses,kulağımın dibinde hep..''Hadi,olacak,yapmalısın,bunada el at:)),,larla..
Bende hep gaza gelen konumunda:)..Memnuniyetle..
Bazen önümüzdeki yıl artık üniversiteye gidecek bir kızının olduğunu,diğerinin hemen arkasından geldiğini,belki sayılı yıllar sonra kaynana bile olabileceğini unutacak kadar:)
Mevla'm hayırlısını nasip etsin herşeyin..Öyle bir haldeyimki şu ara,hayal kırıklıklarımı bile seve seve bekler oldum.Hazırım.Her türlü ihtimali soğukkanlılıkla karşılamaya,''hayırlısı ne ise o olsun,Rabbim herşeyin en iyisini layık görür,,düsturuyla daha bir mutlu ve hazırım nedense.Kendimle bu anlamda gurur duyuyorum:)..Sanırım artık 40 yaşında insanların gerçekten olgulaştığına en çok inananlardanım..


Bu nadide ayın timsali aşurelere davetliydik şu aralar..Hepsi birbirinden lezzetli idi.Şifa niyetine,sevabına nail olmak için..


Mevlütlere konuk olup huşu'ya gark olmak ayrı güzelliklerdi..İkramlar karşısında boynumuz kıldan ince:))..

20 Kasım 2013 Çarşamba

benden..

Günler gelip geçiyor..
Gün erken iniyor..
Dolayısıyla yapılanları görüntülemek çok daracık bir zamana mecbur kaldı.Olmadı..


Nepnefis,limonlu bir kuru bamya çorbasını ne zamadır özlemiştik..İyikide getirmişim Kayseri'den.Buralarda bulamıyorum minicik çiçek bamyaları..


Basketbolcu kızıma ablasının düşündüğü hediyeyi birlikte aldık..Babası okuldan gelmeden taktı.Odasına girip ışığa basmasıyla birlikte çığlıklar koptu:))..Arkasından sevinç gözyaşlarını resmen akıttı:)...Bu kadar sevineceğini...Evet,tahmin etmiştik...


Partimizin ilçe kadın kolları yönetimi olarak hafta içinde ''Hükümet kadın 2,, yi seyrettik.Çok beğendik.Tekrar giderim tereddütsüz.


Dışarda yediğim ciğer benden tam not aldı.Evdede bir dahaki sefere bu şekilde yapmayı hedefliyorum.
Kısmetse.Zira şu aralar pişirdiğim bir tencere işkembe çorbasını tek başıma bitirme çabaları içindeyim...


Akşamları Işıklar caddesinde yapacağımız yürüyüş için geçtiğimiz Antalya'nın arka sokaklardaki eski evleri..Oraya gitmeden bu sokaklardan geçmek için her türlü bahaneyi buluyorum:)


                              Yumurta kabukları bu kadar güzel işlenir..Sanat..
11 Kasım 2013 Pazartesi

Pancake pastası...

İşte geldim burdayım!
Sanmayınki gezdiğim gördüğüm yerlerden kupleler döktüreceğim:)
Bir blogger'a yakışmayan makinasız gezme olayı bana musallat oldu,bu yüzdendirki mahcubum..
Bugün işe giderken koca makinayı yanıma alışıma sebep bu nedendendi..Olaki kaydadeğer görüntüler bulur beni ve malzemeye hoop diye konarım dedim:)
Çantamdan çıkaramadım bile:)..Yinede götürmeye devam edeceğim..Alışkanlık olsun..


Bu pastanın ilk görüntüleriydi..Siz şimdi bu mahareti benden bekliyorsunuz değilmi?
Çok beklersiniz:)
Tamamen eşimin yaptığı,bizim ise elimizde fotoğraf makinası ve telefonlarla şakır şakır görüntüleyip midemize indirdiğimiz doğaçlama pastası:)
Wauuw!larla ,wuuuuularla tezahürat yaptığımız bu pastayla birlikte eşim tüm övgüleri haketti..
Heleki yemek yenip bitmiş,sepetler dolusu ütüyü bitirip yorgunluk atmak için televizyon karşısına kurulmuşken birden ''tatlı yapayımmı size?,, diyen bir ses kadar güzel gelen bir ses olabilirmi?

Yarım saat sürdü sürmedi..


Pancake'ler pişirilip Nutellalar sürüldü üzerine..Dilimlenmiş muzlar hazırlanmıştı bu arada.Litrelik pastalar için olan krema (Slachsahne,Metrodan almıştım) içine biraz pudra şekeri eklenerek çırpıldı.
Muzların üzerine katılaşan kremayı ve diğer pancake'ide kapattı ve bol kepçe bir kremadan sonra nar,çikolata sos ve pudra şekeriyle süsledi..Elimizi dahi vurmamıza izin vermedi..Sadece yedikten sonra mutfağı toplayabilirsiniz dedi:))..Eh onada razı olduk yani..Tek kelimeyle harika,hafif ve lezizdi..
Banada bunları görüntüleyip yazmak düştü..Birde hüpletmek tabii:)

Ben bir yemek blogger'e değilim benden detaylı tarif beklemeyin sevgili dostlar..Aklıma estiğince ne gelirse yazarım ama sanki yemek blogger'ı  gibide mideye çalıştığım sıklıkla vaki oluyor..
Neyse,beni bilen biliyor:)),Limon Çiçekleri sizi çok seviyor..


24 Ekim 2013 Perşembe

Mercimek köfte..

Yoğunlardayım:))
Türkçemizi katlediyorum bazen böyle..Affola.
Acilen bir tatile ihtiyacım var,ilgilenenlere duyrulur:)
Hissediyorum,çok uzak değil sanki..
Sabahları yatak bir mıknatıs gibi,
Allah'tan yıllardır zınk! diye kalkma huyum var.


Ah benim bu bulgurlu,acılı,soslu,ekşili tatlara olan sevdam:)
Bu sefer mercimek köfte olarak başgösterdi..
Hiç şaşmayan bir tarifle..1 su bardağı mercimeğe ekleyip 3 bardak suyu,birde ufak patates doğrayıp içine haşlamaya bırakın.
Hafif sulu kalan karışımı döküverin leğene koyduğunuz 1 bardak köftelik bulgura.Öldürün zeytinyağında orta boy yemeklik doğranmış bir kuru soğanı ve 3 diş doğranmış sarmısağı..Ekleyin bir kaşıktan az domates salçasını ve biber salçasını..Kavurun..Altını kapatıp ekleyin sevdiğiniz baharatları nar ekşisini.Bilhassa reyhan ve kimyon...Dökün bulgurlu mercimekli karışıma..Güzeeeelce yoğurun.
Köfteleri sıkmadan önce doğradığınız yeşil soğan ve maydanozuda ekleyin ve bir güzel marul yapraklarının üzerine dizin..

Güzelliklerle kalın..
20 Ekim 2013 Pazar

Edirne usulü yaprak ciğer..

Bir bayram postu bile yazmadan ne yüzle güzel dileklerle bayramdan bahsedilir bilmem:)
İtiraf etmeliyimki,pek bayram şenliği yaşayamadığım için olsa gerek böyle allandıra ballandıra bir yazı yazmayı kendime yakıştıramadım..
Ben çalıştığım için bayramda ev ahalisinide eve hapsetmiş oldum..Yoksa bizi buralara bağlayan birşey yoktu.9 günü evde çatır çatır yemenin hazzınımı yoksa sıkıntısınımı yaşadılar bilemedim.
Sormadımda..Çalışmasaydım burda olurmuyduk?...%1.000.000 hayır:)..Şikayet eden oldumu?..Hayır..
Eh özel sektörde,birde turizmde çalışmanın dezavantajlarını böyle günlerde konsantre bir şekilde hissedincede her seferinde kahır dolu sözleri üstü kapalı estiriveriyorum..
Yinede sık sık yaptığım memleket kaçamaklarını pervasızca gerçekleştirmenin rahatlıklarını düşünüp halime şükredip uzun süre sıla özlemi çekenlere haksızlık ve nankörlük etmek istemiyorum..
Seneye kısmet olur inşAllah..

Her bayram,kimselerin gelmeyeceğini bile bile yine kendimi paralarcasına yaptığım bayram temizliği ve ikramlıkları kendimize saklayıp herseferinde neden yaptığımı bilmeden evdekilerden ''gördünmü? ne gerek vardı?,, sözlerini bir kulağımdan sokup öbür kulağımdan çıkarıyor olmamın bir ifadesinide henüz bulamadım:))..
Kapıya gelen çocukların şekerleri,misafirlerin çikolataları özenle şekerliklere konulup,tatlı ve ikramların tabak ve sunumları dahi arefe günü hazır edilip seyirlik halde bekleyince üzülüyor insan..
Birkaç aile büyüğümüz dışındada ziyaret edilecek kimse olmayınca öyle bitiyor işte..
Aslında gidilecek çok arkadaş çevresi varken Kayseri'deki gibi yoğun bir bayram ziyareti geleneği bizim çevremizde olmayınca bizdede öyle bir mecburiyet hissi olmuyor..Üzücü ama öyle..


Bayram sofralarımızdan tek bir görüntü..Ciğer zaten evdekiler tarafından pek yenmeyince zaten hiç alınmaz bizde.Bayramdada eve bile gelmeden kesim yerinde ya bırakılır yada hemen dağıtılır..O kadar ciğer sevmeme rağmen ne diye kendimede pişirmem aslında bilmem..
Bu sefer hayır dedim ve sırf kendim bile yiyecek olsamda yapmaya karar verdim.
Edirne'de yediğimiz gibi..Yaprak ciğerleri una bulayıp kızartarak..Yanında kuru biber kızartmam yoktu ama soğan salatasıyla idare ederek..Ben ciğerleri ince ince doğrarken mutfağa bile uğramamayı yeğlediler..İşten döndüğümden dolayıda acıkmıştım.Başkacada bir alternatif sunmadım bu sefer:))
Kızartırken bir bir mutfağa girilmeye başlandı:)
Sofranın kurulmasına yardımcı olundu..Güzel oluyor herhalde demeler başladı:))
Sonunda 4 kişi olarak sofraya oturduk.Hemde hiç zorlamadan,davet etmeden:)
Tabak bitti..Böylecede bizdeki ciğer önyargısı ve ambargosuda delinmiş oldu:))

Püf noktalarını netten araştırarak yaptığım Edirne usulü yaprak ciğer sadece ince dilimleme konusunda başarısızdı biraz..Yani daha ince dilimleyebilirmişim ama bunu yaparken elinize çok inceymiş gibi gelen parçalar una bulanıp kızartılınca daha kalın oluyor sanki..
Öncesinde ciğeri zarından ve sinirlerinden arındırıyoruz.
Yaprak şeklinde dilimlediğimiz ciğeri  3 defa çok iyi şekilde yıkayıp suyunu süzdürüyoruz.Bu aşamada sütte bekletenler varmış ama Edirneli ustalar orjinalinde böyle birşey olmadığını yazıp söylüyorlar.
Tuzlayıp gazete kağıdına döktüğüm una ciğerleri atıp gazete kağıdıyla birlikte sallayıp unluyoruz..
Fazla unu bir süzgeçle eleyip orta ateşte kızdırılmış yağa atıp 2,5 dakika kızartıyoruz..Bu süreyi ben fazla tutunca istediğimden biraz daha kuru yaprak ciğerler oldu ama siz bu süreyi aşmayın.
Kağıt havlu üzerine aldığımız ciğerlerin yanında makbul olan kuru acı biber kızartması..Yoksa bir soğan salatası ve acı biber turşularıyla idare edebilirsiniz..Afiyet olsun.

Ne güzel bir şiir..



10 Ekim 2013 Perşembe

Halim,vaktim..Incık,boncuk..


Almanya'da görüp bayıldığım bu kaktüs şeklindeki mumlar başköşeme yerleştiler bile..Pek bi sevdim onları..Yakmalara kıyamam:)


Incık cıncık böyle çocukça detayları çok seviyorum aslında..Bunları alırken Sevgi abla,''Almanya'dan götüre götüre bunlarımı götürüyorsun?,,der gibi baktı:))

Minelnur'un bayıldığı bu objeyi Almanların ''bi milyoncu,,sundan aldım:))..Ordaki herşey 1 euro'ydu..


Bu kutuyu tarzı olmamasına rağmen ablasından inat olsun diye söke söke alan Yaren,birkaç gün sonra doğru yolu bulup geri verdi:)Niye aldıysam diyerek:))..Vintage..Minelnur çok seviyor..


Bu cupcake kumbarasına para atmıyor şimdilik..En çok sevindiği şeylerden biri oldu kızımın..
Diğer kızım Yaren'e bu tarz şeyleri sevmediği için pek birşey alamadım..Öyle farklı zevki varki,spor ayakkabısı,NBA tişörtü falan umuyordu ama ben yinede kendime güvenip alamadım..Gelince telafi ettik..


Pek bir heves ettim doğacak yeğenime magnet yapmaya..Bu aralarda hediye olarakta sık elime geçince inceleme fırsatı buldum.Malzemelerinide kolaylıkla bulunca silikon tabancamı alıp,bağladım yapıştırdım,oldu işte..En kısa zamanda paketlenip Kayseri yolcusu olacaklar..


Hazır evde diyetin miyetin adı esamesi geçmiyorken ,2 tepsi pizzayıda şerefimize yapıverdim bugün..

Öyle güzel bir şarkıki..


Ahmet Kaya - Yakarım Geceleri by yakinda


LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors