30 Kasım 2010 Salı

Oscar ödülüm! ve Şekerpare...

  Sevgili anneannenin emekleri ve Mekila bana bu cici ödülü layık görmüşler.Onore oldum.Çoook teşekkür ederim.Kendimi Oscar kazanmış ve kırmızı halının üzerinde yürüyen yıldızlar gibi hissettim bir an ya Hu:)
Bende bu ödülü( mim ve ödül göndermediğim arkadaşlar arasından seçmeye çalıştım)aşağıda linklerini verdiğim değerli arkadaşlarıma gönderiyorum....

http://seymamirzahan.blogspot.com/
http://lavantabahchesi.blogspot.com/
http://merababendilek.blogspot.com/
http://sarimutfak.blogspot.com/

Akşamüstü yaptığım şekerpareleri kızım biraz önce servis ederken bana sürpriz yaparak üzerine I love you'yu kısaca yazmış.Kaymaklı krem şanti kullanmış ve yeşil fıstıklada süslemiş.Aferin kızıma!Teşekkür ediyorum birtanem.Tarif Portakal ağacı na ait.Yalnız ben şeker ölçüsünü 1/3 oranında azaltıyorum daha güzel oluyor....



Bu aralar Kıraç dinliyorum.Bu parçasıda çok güzel...


Kıraç - Ya Seninle Ya Sensiz
Yükleyen xDilemx. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.

Mim'den mim'e mimleniyoruz:)

    Sevgili Beyza'nın annesi de bugün beni mimlemiş.Mim furyasından bayağı bir nasibimizi aldık.Düşünen hatırlayan arkadaşların hepsine nezaketlerinden dolayı çok teşekkür ediyor Beyza'cığımın o gül yanaklarından öpüyorum annesi.

1-Yeni yıla nasıl ve kimlerle girmek istiyorsun?
   Mümkün olduğunca normal bir gün gibi ve ailemle.
2-Yeni yıldan beklentileriniz neler?
   Çok uç ve beklenmedik birşey olacak belki ama ''İsrail'in kahrolması''
3-Yeni yılda neler yapmak istiyorsun?
   Bu yıl yapamadıklarımı:)
4-Yeni yıl sence ne demek?
    Yeni bir yıl:)
5-Yeni yılda ne olursa çok mutlu olursun?
   Ailemle güzel ve uzun bir tatil,güzel bir Türkiye turu...(bakalım kısmetse küçük bir tur planlamaktayız)
6-Yeni yıla dair mesajın nedir?
   Her biten yıl,ömrümüzün miadından eksilen 365 gündür.Yani 1 ay sonra ömrümüz bir yıl daha kısalmış olacak..Çok sevinmeyelim bence..
Çokmu iç kararttım yaHu?

Bende aşağıdaki arkadaşlarıma mim'imi gönderiyorum.Sevgiyle...

http://yemekcininmekani.blogspot.com/
http://bulbulunyeri.blogspot.com/
http://gezginay.blogspot.com/
http://umutsepeti.blogspot.com/
http://zencefilvetar.blogspot.com/
http://hdidemlelezzetdenizi.blogspot.com/
http://eslemcehayat.blogspot.com/


Karartmaya devam edeyim o zaman birde duygusal bir şarkı ekleyeyim :))


Doğan Eray Korucu - Yarım Bıraktın
28 Kasım 2010 Pazar

Kitap mim'im..

Sevgili swotpisces beni kitap mim'iyle mimlemiş.Hemde seçtiği 2 kişiden biri olarak.Teşekkürler.Mim'in konusu şu:Gözü kapalı kütüphanenin önünden bir kitabı görmeden seçeceğiz ve bu kitapla ilgili;satın aldığımız an'ı,okuduğumuzda neler hissettiğimizi ve 55.sayfasından bir paragrafı buraya yazacağız.Ardından 3 kişiye bu mim'i göndereceğiz.Hadi bakalım....
Kitabı bundan 3 yıl önce almıştım.Öylesine,ağır kitaplardan biraz nefes alıp şöyle ''aperatif''bir ara vermek istediğimdeydi.kitabı fazla ''aperatif''bulduğumu itiraf etmeliyim.Uçuk ilişkilerin,çağımızda ve yazar tarafından nasıl normalmiş gibi işlenişi ilk başta bir çırpıda kitabı  okutsada sonrasında hiçbirşey katmayan bir kitap olduğunu söylemeliyim.

Kitabın 55.sayfasından bir paragraf:''Geldiğinde saat sekize çeyrek vardı.Aslı diz yapmış bir eşofman altı ve çocukluğunu bilen bir tişörtle açtı kapıyı.Bu ziyareti önemsemediğini gösterecekti ya...Ömer üzerinde koyu renk takım elbise,elinde de üç kitapla karşısında duruyordu.''

Şimdide mim'imi gönderdiğim arkadaşlarımda sıra...

27 Kasım 2010 Cumartesi

Yolumuz Eğirdir,

   Eveet uzun bir zamandan sonra yine izinliydim.Eşim gezmeyi sevmemden ötürü,nereye istersem götüreceğini,bugünün benim günüm olduğunu söyleyince şımarık çocuklar misali,eh uzun mesafeli bir yer olsun dedim.Kahvaltımızı bir güzel ettik,yola çıktık.2 saat mesafedeki Eğirdir'e kadar gittik.

Sakin,doğal güzelliği olan bu ilçede şöyle bir turladık.


Göl kenarı soğuk olsada ördekler çok şirindi..




Eğirdir'e kadar gidip meşhur elmasından almamak olmazdı..

Dönüşümüz Isparta üzerinden olunca,yemeğimizi yiyip çarşı pazar gezdik.




Ekmek çeşitlerine bakarmısınız?



Meşhur Gülcü baba heykeli.



ve dönüş yolunda adını bilmediğimiz şelalenin önü..

Yine severek dinlediğim bu türküyü beraber dinleyelim..

Erkan Oğur & Cengiz Özkan (kırmızı buğday)
Yükleyen barrlass. - Yüksek çözünürlüklü video keyfini yaşayın!
25 Kasım 2010 Perşembe

Tahinli kurabiye ve turşu biber sosu,

  Bu kurabiyeyi birkaç yerde yemiştim ve çok beğenmiştim.Yapmak bugüne kısmetmiş.Bence bu tarif yediklerimin arasında en iyi olanıydı.Tahin severler için muhteşem bir tad...

Malzemeler:
1 su bardağı tahin
1 su bardağından 2 parmak eksik toz şeker
1 yumurta
200 gr.margarin(ben 50 gramını tereyağ olarak kullandım)
1 paket kabartma tozu
3 bardak kadar un
1 paket vanilya
1 avuç ufalanmış ceviz
1 tutam sevgi...

yapılışı:
Tahin ile şekeri iyice karıştırıyoruz.1 yumurtanın sarısı(beyazı üzerine) oda sıcaklığındaki margarin ve tereyağını ilave ediyoruz.Unu kabartma tozu ve vanilyayı yedire yedire karıştırıyoruz.Kıvam alınca cevizi ilave edip son kez yoğuruyoruz.Yumurtanın akına,toz şeker ve haşhaşa bulayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayıp diziyoruz.Kendisi pişerken yayılıyor zaten.170 derecede hafif kızarana dek pişirin.

Acıyla mükemmel bir dostluğu olan ben, epeydir yapmak istediğim domatesli cin biberi sosunu nihayet bugün yaptım.Biraz farklı yapıyorum ve çok beğeniliyor.Domatesleri soyup rondodan geçiriyorum.Közlenmiş ve soyulmuş salçalık kırmızı biberide öyle.Tencereye bu ikiliyi alıp zeytinyağı ilave ediyorum.Kurutulmuş domatestende 1 avuç ilave edip koyulaşana kadar pişiriyorum.En son altını kapatıp yine rondodan geçirdiğim sarmısakları ve biberleri ilave edip,sirkesini ve tuzunu ilave edip kavanozlara dolduruyorum.Sosunu pişirerek yaptığınızda daha lezzetli kıvamlı bir tad elde ediyorsunuz.Sabırsızlıkla olmalarını bekleyeceğim.Anlayacağınız bugün mutfaktan çıkamadım.


Bedirhan Gökçe - Türkü gözlüm

Uçurtma avcısı,

   Bu kitabı okumak için neden bu kadar geç kaldım bilmiyorum.Bugün bitirdim ve hala etkisindeyim.Hızımı alamadım birde internetten fimini izledim.Bana sorarsanız önce kitabı okuyun derim,filmi yüzeysel geçmiş ama artık son bölümlerinde gerçekten nefesimi tutarak okudum bazı yerlerini.Heyecan ve meraktan.Okuyun derim yine ısrarla yoksa çok şey kaçırmış olursunuz...




yine benim çok sevdiğim ve etkilendiğim bir şarkı...


Yücel Arzen & Devrim Gürenc-Iki Alyans Yeni Video Klip 2009
Yükleyen Nazand. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.
24 Kasım 2010 Çarşamba

Öbek öbek,köstebek

  Kaç zamandır evde pasta,börek yapmıyorum.Vaktim yinede yoktu ama dr.oetker'in köstebek pastasını birkaç defa denemiş idim.Sevmişlerdi.Hazır şeyleri sevmesemde akşam yapılabilecek pratik bir pasta olduğu için bir koşu gidip marketten alıp yapıverdim.Atıştırmalık bulunsun dolapta.Şimdi 4 gözle soğumasını bekliyorlar.Sanki çok matah birşey yapmışım gibi:)


Uğur Aslan'ın şiirini birlikte dinleyelim...

UĞUR ARSLAN-kavuşursak biteriz biz
Yükleyen Superouzz. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.
23 Kasım 2010 Salı

Mimler,,

  Sevgili Hasret ve Yeşim beni mimlemişler.Aldım kabul ettim ve teşekkürlerimi can-ı gönülden iletiyorum.Aslında ortaokul ve lise yıllarında pek çok kez arkadaşlar arasında yaptığımız anket sorularına benzettim ve hoşuma gitti.Önce Hasret'in sonrada Yeşim'in mim isteklerini yerine getiriyorum.Hazırlıksızım biraz sürç-ü lisan edersem affola...

1-En sevdiğiniz kelime?
   Birkaç tane var,özel olanları söylemeyeyim ama içlerinde en özel olanı''anneciğim''
2-Nefret ettiğiniz kelime?
   Genelde aşağılayıcı konuşmalarda geçen ve duyduğumda tüylerimi diken diken eden birisi için söylenen''O'da kimki!?''hakikaten o insanda bana nefret duygusu geliştiriyor.
3-Sizi ne heyecanlandırır?
   Türk milli futbol takımının maçları.
4-Heyecanınızı ne öldürür?
   Ayrılıklar.
5-En sevdiğiniz ses?
   Issız,doğal bir ortamda başlayan,yapraklara düşen yağmurun sesi.
6-Nefret ettiğiniz ses?
   Tırnak törpüleyicinin çıkardığı ses.Iyyy şimdi düşününce bile dişlerimi fena halde sıkıyorum!
7-Hangi mesleği yapmak istemezsiniz?
   Çok basit olacak ama yanlış anlaşılmasın,çöpçülük.
8-Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz?
   Özlediğim, yanımda olmasını hayal ettiklerimin onları düşününce yanımda olmalarını,yada ben onların yanına ışınlanmak:) isterdim.
9-Kendiniz olmasaydınız,kim olmak isterdiniz?
   Çok klişe olacak belki ama yine ben...
10-Nerede yaşamak isterdiniz?
     Nerde istiyorsam orda:) ama bu kesinlikle sevdiklerimin yanında.
11-En önemli kusurunuz nedir?
     ''Kusursuzluk,,beklentisine çok fazla girmem.Bu yüzden susamamam.
12-Size en fazla keyif veren kötü huyunuz hangisi?
     Aşırı tezcanlılığım ve bunun karşısında ağır hareket edenleri öldürecekmişim gibi davranmam,kızdığımı çok belli etmem.(İstemedende olsa)
13-Kahramanınız kim?
     Çok var desem..
14-En çok kullandığınız kötü kelime?
     Kötü kelime kullanma alışkanlığım yok ama çocuklara veya karşımdakine kızdığım zaman ''Allah sizi bildiği gibi yapsın''derim:)..Birde yıllar önce okuldan bir arkadaşıma bir konu ile ilgili olarak ''geri zekalı,bunu nasıl yaparsın!''demiştim.Üzgünüm, pişmanım..
15-Şu anki ruh haliniz?
     yorgun ama mutlu..
16-Hayat felsefenizi hangi slogan özetler?
     Ya olduğun gibi görün,yada göründüğün gibi ol.
17-Mutluluk rüyanız nedir?
     Mutlu ve huzurlu bir aile olarak yaşlanabilmek,çocuklarının güzel geleceğini,mutluluğunu görebilmek ve son nefeste İmanla ölebilmek.
18-Sizce mutsuzluğun tanımı?
     İstediğini alamamış,yiyememiş çocukların gözlerindeki mutsuzluğa şahit olmak.Kahreder beni.
19-Nasıl ölmek istersiniz?
     Geride kalanlarla ilgili kaygı duymayıp,son nefeste İmanla Kelime-i Şehadet getirerek.İnşallah.
 Son soruyu sevgili Hasret'in affına sığınarak cevaplamak istemiyorum.

Gelelim sevgili Yeşim'in mim'ine.Garip huylarımı ve yapamadıklarımı 7 maddede sıralamamı istemiş.
Bunun için eşim ve çocuklardan yardım istedim.Eşim ''yook ağzımın tadını bozmak istemiyorum'':) deyip kestirip attı,çocuklar birkaç tane söylediler,kızsamda benim için normal gelen şeylerin onlar için ''garip huy''olduğuna şaşırdım...

-Temizlik yaptıktan sonra evde uzun bir  süre parmak uçlarımda yürümem.(Hiç farkında değildim aslında)
-Eve girer girmez sağı solu toparlamaya çalıştığımda,aceleyle kolumda çantayı unutup lavabo ovmaya çalışmak
-Çocukların kahvaltıda az yediğini görünce onları gün boyu okulda açmış gibi düşünüp kafayı takmak,telefon açıp okulda ne yediklerini madde madde öğrenmek.
-Geç yattıklarında (Saat 21:30 dan sonrası benim için geç)büyüme hormonlarının salgılanmayacağını düşünüp çocuklara 5 dakikaya bir hadi yatın artık demekten ev ahalisine fenalık geçirtmek.
-Trafik ışıklarında beklerken arabayla yeşil yandığında  hep  ilk hareket eden olmak takıntısı yüzünden etrafımdaki arabaların kendilerine hava bastığımı sanmaları
-Hayvanların hepsinden(kuşlar dahil)hala çok korkmak.Sokağın başında gördüğüm bir köpek yüzünden 2 sokak aşağıdan gitmek gibi garip huylarım vardır.
-Hayatta beceremediğim en basit şey ise elimdeki taşı 2 metreden öteye fırlatamamak:))

 Emel Sayın'ın çok sevdiğim bir parçasını bugünlük paylaşmak istedim...

Emel Sayın Elbet Bir Gün Buluşacağız (Nostalji Klip)


  
22 Kasım 2010 Pazartesi

Öylesine,

    Yaren iyice yaralarının etkisinde hasta moduna girdi.Sargılarıda olunca iyice ''kırık,,muamelesi gösterdiği kolu ve bacağını,uzun bir süreden sonra sabah erken kalkmanın verdiği yorgunluğa alet etti.Mızmızlandı,herşeye ağladı.Uyku ve yorgunluğu sebebiyle 19:30 suları gibi uyuyakaldı.akşam yemeğinde sırf çok seviyor diye yaptığım dolmayı dahi yemeyerek..İçime dert oldu şimdi ama gözünü açmaya takati yok.Uyusun sabaha belki iyi hisseder kendini.


Muteşem bir şarkıyı dinleye dinleye bir hal oldum..Sözler müthiş....

Erol Evgin - Yürekli Kadın
Yükleyen Jeyyan. - Video klipler, sanatçı röportajları, konserler ve çok daha fazlası.
21 Kasım 2010 Pazar

Akdeniz'de Karadeniz pidesi:)

  Allah'tan bugün öğleden sonra işyerinde grup yok,bu güzel havada çocuklarla hep birlikte güzel bir gezinti yapalım demiştim.Eve geldiğimde Yaren aşağıda,basketbol çalışmasına gitmek için hazırlanmış bisikletle akrobatik hareketler yapıyor,coşmuş!Artık gideceğiz bırak bisikleti ve bekle dedim ama beni dinlemeyip 100 metre daha gidip geleceği konusunda ısrar edince o kısacık mesafede sanki birşey olacağını hissettim ve balkondan ısrarlı bir ''hayır!yapma kızım,, diye bağırmama rağmen dinlemeyip devam etti.Arkamı dönüp içeri girdiğimde çalan acı zil ''evet kesinlikle birşey oldu''diyordu bana..Kapıyı açtığımda Yaren'in kanlar içindeki kolu ve bacağını görünce her anne gibi''biliyordum!''diye bağırdım.ağlayarak''evet anne söylemiştin ama ben seni dinlemedim,özür dileriiim!,,diye ağlayan kızıma diyecek hiçbirşey yoktu artık.Acile götürüp yaralarını sardırmaktan başka.Düşmüştü ve kolu bacağı çok kötü yaralanmıştı..Evde kayan sargılarını babası düzeltirken acısı hafiflemiş gülümsüyordu bile hınzır hınzır...



Ardından yinede gezmemizi ihmal etmedik:)Taa Serik ilçesine gidip hem güzel havanın hemde ordaki meşhur Karadeniz pidecisinin güzel pidelerinin tadını çıkardık.




bedirhan gökçe-yar olamadın

Gecikmiş bayramlaşma,

   Bayramda çalışmak sadece bana has olmayıp,buradaki tek büyüğümüz ve nadir akrabalarımdan olan kuzenim Naci abimlerdede olunca bir türlü bayramlaşmak için müsait zaman bulamadık.En azından bu akşam telafi edelim dedik.Bayramlaşma münasebetiylede sohbetler aldı başını gitti,konular dağıldıkça dağıldı ve vakit geceyarısını buldu..




Öğleden sonra işten çıktığımda zaten et yemeyen ev ahalisine dilimin ucuyla ''gözleme istermisiniz?''demem yetti.Nerdeyse hep bir ağızdan ''evet''diyeceklerdi:)..Eti nasıl sevdireceğim bilmiyorum.Mangal harici yemiyorlar işte,hergün hamurişi olsa hiç yok demeyecekler..

Kıraç'ın yorumuyla sevdiğim Orhan Gencebay şarkısını dinleyelim...


Kıraç - iç benim için (gölgeler)
Yükleyen obtoprak. - Öne çıkan müzik videolarını izleyin.

19 Kasım 2010 Cuma

Yehuuu!Sucuk yaptık!

  Bu bayramın sevindiğim tek tarafıdır herhalde.10 yıldır Antalya'da memleketimdeki gibi kurban bayramlarında ev sucuğu yapabilmenin tadını unutmuştuk.Bu sefer kararlıydım ve yazın Kayseri'den getirdiğim sucuk baharatını değerlendirecektim.Araya sora sucuk dolduran bir kasap bulduk ve çocuklar şu an çok koktuğunu söyleyip şikayet etseler dahi en azından memleket bayramının havasından azcıkta olsa balkonumuzun bir köşesine taşıyabildik:)...Mutlu oldum yani!


Aşağıdaki parçanın sözlerini anlamıyorum ama Arapça çok güzel şeyler anlattığı belli.Dinlemenizi tavsiye ederim...

Ziad Bourji & Sara El Hani - Ma Byestehou
17 Kasım 2010 Çarşamba

Sevmiyorum işte sevmiyorum burda bayramı...Bayram olduğunu nasıl anlarız?..Tatil olunur,rahatça kurban kesimin için zamanın olur,...Sonraa,büyüklerin olur bayram sabahı ellerini öpmen için,kapın hiç durmadan şeker toplayan çocuklar tarafından çalınır,her an bayram ziyareti için gelecek misafirlere hazırlık için tetikte olunur,çocuklar bayramlık telaşlarına düşüp bayramlık kıyafet için ısrar etmeliler,şekerim çikolatam yetmemeli,ziyaretler nerdeyse yetişmemeli,telaş olmalı...çocuklar sormamalı''anne gittiğimiz yerde el öpülecekmi?''diye,tatil günü gibi görülmemeli,bayram olarak görülmeli,kısacası sılada olunmalı,,,yok işte yok...naapim ben şimdi ağlayayımmı?

Erol Evgin - Iste Öyle Birsey
15 Kasım 2010 Pazartesi

Bayramınız kutlu olsun...

DAMAĞINIZI, RUHUNUZU VE ÇEVRENİZİ TADLANDIRAN, GERÇEKTEN GÜZEL VE BEREKETLİ BİR BAYRAM DİLERİM.. KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU, YÜREĞİNIZ UMUTLU, UMUTLARINIZ ATLI, SEVDANIZ KANATLI, MUTLULUĞUNUZ KATLI, SOFRANIZ TATLI, MEKÂNINIZ TAHTLI, ÖMRÜNUZ BAHTLI OLSUN SEVGİLİ DOSTLAR..


Bayram için yaptığım tatlıdan buyrun... 


13 Kasım 2010 Cumartesi

Evli,çocuklu ve hasta:)

   Bugün tabir-i caizse sürünüyorum.Akşam başlayan hapşurukların alerjik olmayıp bugün sabah kalktığımda yakalaNdığım grip'in belirtisi olduğunu pek anlamadım.Klişeleşmiş hastalık cümlesi''kemiklerim dahi ağrıyor''...yalan değil gerçek.Genelde bayram öncesi ben hep hastalanırım.Bu sefer hastalığım için üzülmedim çünkü zaten burdayız ve ben bayramda ful çalışıyorum yine muhtemelen.
  Yinede bugünkü kapalı ama ılıman,harika havadan kimseyi hastalığım bahanesiyle mahrum etmek istemedim ve öğleden sonra dolaşmaya çıktık..

  Yüzümden düşen bin parça değil onbin parça sanki...keyfim yok,zorlamayın...


Gözlemecide istedikleri tahinli şekerli katmer bile kendime getirmedi beni:)

  Akşamda çok ılıman bir hava olunca eve dönmek istemedi çocuklar.Kendimi zorlayarak tamam dedik demesinede...

Kent Ormanında temiz havayla birlikte  manzarayıda teneffüs ettik içimize.

Babası ve kızları keyifliydi ama eşimin ''hadi gidelim bak annenizin hali yok''demesi ile birlikte evin yolunu tuttuk ve ben şu an bunları bile yazarken zorlanıyorum desem yeridir...

11 Kasım 2010 Perşembe

Köfteli bezelye yemeği,

  Bayağıdır pişirdiklerimden yayınlamayınca kendimce bloguma ihanet ediyormuş gibi hissettim:)İş yoğunluğu sebebiyle ev hanımlığını şu aralar layıkıyla yerine getiremiyorum.Bayram öncesi temizlik için yarın yardıma gelecek olan yardımcı bayana bile hazırlığımı alel acele yapıp,bari perdelerimi yıkayıp ütüleyip asayım diye vicdan rahatlatırcasına öğleden sonra iş çıkışı bu hummalı çalışmanın arasında köfteli bezelye yemeğinide pişirip hazırladım.Aferin bana:)


Yarım kilodan daha az kıymayı bir baş kıyılmış soğan,maydanoz,2 dilim ıslatılmış ekmek içi,1 yumurta ve köfte baharatlarıyla yoğurup,küçük köfteler yapıp yağda kızartalım.Bezelye yemeğini herzamanki gibi hazırlayıp kızartmış olduğumuz köfteleride ilave edip pişmeye bırakalım.Afiyet olsun...



Funda Arar - Benim Için Üzülme
9 Kasım 2010 Salı

hanımlar, hanımlar..

  Bizlerin olduğu en ciddi ortamı bile çay keyfinden mahrum,yanında atıştırmalık birşeylerin olmadığını düşünebiliyormusunuz?Naayır,nolamaz!:)...Efendim yarınki bulunacağımız ev ziyaretinden önce Ayşe hanımın getirdiği peynirli kızartmanın tarifini alalım,Gonca hanımın getirmiş olduğu ev baklavasını nerden aldığını soralım,Konya şekerleri için teşekkür edelim:)..
 Teşkilattaki haftalık olağan toplantılarımız sayımız arttıkça'' gün''mefhumuna dönüşmeye başladı sankimm!:)..Olsun hanımlar olsun,sizlerin canı sağolsun arkadaşlarım.



ve toplantı masamız:)




melihat gülses-bülbülüm altın kafeste

izlesene.com
8 Kasım 2010 Pazartesi

Misafirimiz vaar..

  1 Haftadır süren iş yoğunluğu nihayet bugün öğleden sonra erken çıkmamızla biraz nefes aldırdı.Haftasonuda doludizgin çalışmamız aksayan işleri birkaç saate yetiştirmeme yetmedi.Minelnur'un okuldan arkadaşını bugün yemeğe davet etmesi bu yoğunlukta bile sevindirdi beni çünkü kızcağız Antalya'nın bir ilçesinden liseyi kazanıp gelmiş ve ailesinden uzakta abisi ile yalnızmış.Ev yemeklerine hasret olacağını bildiğim için birşeyler hazırlamaya çalıştım.Empati yapıp kızımı onun yerine koyduğumda bir anne olarak durumu beni üzsede,hazır yemekten bıkıp okula sefer tasıyla hazırladığı yemeklerden götürmesi kocaman bir''aferin''almasına sebep oldu.Sorumluluğa erken yaşta başlaması henüz bir domatesi bile 15 dakikada doğrayan kızıma aslında ne kadar el bebek gül bebek davrandığımızı gösterdi.Hiç iyi yapmıyorum aslında sütünü bile elimle içirmekle...
  Mantıyı mutlaka sever diye zaten menüme koymuştum salatayla.Nette gezinirken sevgili Serap'ın blogunda bugün yayınladığı ''Volovan''ıda denemeye karar verdim.Ufak bir değişiklik yaparak mantara ilave tavuk göğsüde ekledim.Yoğurt yerine krema kullandım.Sanırım beğendiler:)



Tatlı olarakta eşimin Hatay'dan getirttiği künefeyi pişirip şerbetledim.



  Bedia Akartürk'ün aşağıda paylaştığım türküsü birkaç gündür beni mesth etti.Hadi beraber dinleyelim..

3 Kasım 2010 Çarşamba

Ne kadar övünseniz azdır..

Öğleden sonra ev toplantımız Nahide hanımda olunca,bir Erzurumlu olarak bize kadayıf dolmasını yapmaya söz vermişti.Ben çok ağır bir tatlı olacağını düşünerek tabağıma 2 tane koymasından dolayı Nahide ablaya bir ısrar kıyamet yiyemeyeceğimi söylemiştim.Bir tanesinin ucundan almam yetti,ikiside yok oldu:)Erzurumlular, tatlınızla ne kadar övünseniz azdır...


Sadece bununla kalmamış sağolsun evsahibemiz,

Erzurum ketesi,patates salatası..

Harika bir lahana dolması,

ve resmini çekmeyi unuttuğum Erzurum çöreği...



Nice güzel sohbetlere,sıkı tartışmalara ve sıcak dostluklara..


UGUR ISILAK - SEBNEM KISAPARMAK - CANIN OLAYIM
2 Kasım 2010 Salı

..............


Bazen bu nokta noktalar anlamsız gibi görünselerde,çok şey anlatan  kocaman ifadelerdir..
Severim onları bu yüzden.
İfade yeteneğimin kısıtlandığı şu an gibi yorgunluktan,
yoğunluktan,
birkaç gündür yetememek,
kolumu kıpırdatacak halim olmamak,
aynaya baktığımda ilk beyaz saç telimi görmüş olmak,
çocukların kendi kendine birşeylerin üstesinden gelmeye çalışmalarını izlemek,
dolu dolu görünen yaşantımın aslında tekdüze bir iç dünyasını bilmek,
en önemlisi kendimle bile başbaşa kalamayarak,aslında Yaradanla başbaşa kalamamanın verdiği azap...
Çok şey ifade ediyorlar çok.....

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors

Blog Archive