4 Haziran 2012 Pazartesi

Güzel günlere..

Havalar çok güzel.Keşke hep böyle kalsa,hiç sıcaklar gelmese,soğuklarda diye ikide bir söylenip duruyorum takılmış plak gibi..Balkona çıktığımda,şöyle doğanın yeşile doyduğu şu günlerde şahit olduğum güzellikleri ohh..diye içime çeke çeke bir hal oluyorum:))..İşlerde hafiflemişken,zırt pırt izinliyken şu baharın tadı çıkarılmaya değmezmi?...Hiç yaz gelmese,kışta:))Tövbeee...


Pazarları izinli olmak gibi bir rutine bağlandık şu aralar.Hafta içide bir iki gün izin derken,işlerin yokluğuna sevinsekmi üzülsekmi bilemiyorum..Bildiğim tek şey şu aralar herşeyin tadını çıkarmaya kararlı olduğum.


''Gezelim görelim,,i çeksek herhalde reyting rekorları kırardık :)..Bizden iyi programcıda bulamazlardı.Hem yemeyi seviyoruz hem gezmeyi.Antalya'da bize dar gelir oldu artık.Aynı yerlerden sıkılmaya başladık.
Bu haftaki yöremiz Isparta idi:))...(Gide gele artık her yerini tanır olduk bu şirin kentin)
Efendim yöresel lezzetlerle başladık,doğa ve köy turuyla bitirdik..Buyrun;


Daha önce burada da bahsettiğim meşhur Isparta tandır kebabı.Hiçbir yerdekine değişmem diyorum.Gerçi henüz güzel ülkemin heryerinin tandırlarını yemedim ama şimdilik listede 1 numara..





    Sütle yapılan irmik helvaları çok güzel ama bu sefer şeker yok denecek kadar azdı...Bunuda ilettik.



    Alışılmışın dışında sütü bir hayli bol olan bir kaymakla servis edilen kadayıf....


Yemek faslını bitirdikten sonra çarşıyı bir turladık..



     Şu gül ürünleri satan dükkanlardan çıkasımız gelmedi öyle güzel kokuyorlardıki.Dükkanların önünden geçerken otomatikman yavaşlıyorsun:))


              Çocuk,her yerde çocuk...Öyle güzel evcilik oynuyorlardıki,kendilerini fotoğrafladığımızın farkında bile değiller..


    Dönüş yolunda doğanın ve köylerin güzelliğini anlatmaya kelime bulamıyorum.Bir anda eşim ana yoldan çıkıp bir köy yoluna döndü...İçinden geçerek Antalya yolunu buluruz herhalde dedi:)..Vakitte henüz erken.Akşama yolu buluruz nasılsa dedik ve köy gezintisine başladık..





   Bizim çılgın kız tutturdu arabanın bagajına binicem diye...Baba hafif hafif arabayı sürerken biz Minelnur'la yaya olarak yürüyüş yaptık...Fonda Yaren'in telefonundan son ses yankılanan ''Ankara'nın bağları,, eşliğinde:))..Çok keyiflendi,sanki Amerika'yı keşfetti:)


      ''Lütfen sen koşma anne en iyisi,, dediler:))...Çok komikmişim:)


    Çok güzeldi......Çoook...


Bu parçayıda benimle birlikte dinlemezmisiniz?

4 MUHTEŞEM YORUM..:

seherinörgüleri dedi ki...

cok güzel bir gezi yapmissiniz,resimlere tekrar tekrar baktim,malesef henüz almanyaya bahar gelmedi.Resimlerle idare ediyoruz.sevgiler

Başak dedi ki...

Bu havalar çok güzel tadını çıkarmak lazım. ne güzel doğayla baş başa gezmişsiniz :)

Ayşegül dedi ki...

O tandıra bittim:)

Kesinlikle böyle gezi programlarından birini sana versinler hakkıyla yapacağından şüphem yok canım.
Bazı programcılar samimiyetten uzak sunuyorlar
Acayip kıskanıyorum onları:)

anneanneninemekleri dedi ki...

Harika bir gezi olmuş ,özendim şimdi epeydir gezemiyoruz malum toruna bakıyoruz:)Sevgilerimle

LinkWithin

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

instagramdayım..

Ben'ce...

Fotoğrafım
Limon çiçekleri
Antalya, Türkiye
Yaşamımızın sınırlarını hayaller belirler.Hayallerin genişliği,yaşamın sınırlarını aşsada bazen,limon çiçeklerinin o dayanılmaz ilhamı kendini buralara atmış durumda.O kokuyu ömrünüzde birkez olsun hissetmeniz dileğiyle...
Profilimin tamamını görüntüle

Google Website Translator

İzleyiciler

Facebook'tayım.

Nereden böyle?

Misafir olduklarım

Sayfalar

Blogger tarafından desteklenmektedir.

Sponsors